cuksuzsupermen

    Seni çatlak kız. Hayatıma girişin öyle salakçaydı ki. Şu an içeride bana yemek hazırlıyorsun. Bu yazıyı görünce bana kızacaksın değil mi? Biliyorum bu deftere kitap yazıyorsun. Bilerek buna yazıyorum. Bu sayfaya geldiğinde okuyabil diye. Seni seviyorum. Sağ gözünü seviyorum. Onu bana verecek misin? Sağ göz olarak doğsan yine severmişim seni. Ediz ve Ahsen sana benzesin istiyorum. Yazımı okuyamıyorsun değil mi? Erkek yazısı diye buna diyorlar. Az sonra bana yaptığın çorbayı içeceğim. Kötü olmuşsa bile mükemel diyeceğim. Olmadı bi bahane bulup yemem. Bugün seni sevdiğim bir gün. Tarih yazacaktım ama gerek yok. Hasta olduğum ve seni sevdiğim bir gün işte. "Pişti, getiriyorum." diye bağırdın şimdi. Yazıyı burada bitiriyorum. Seni seviyorum sağ gözüm. Cimcimem, seni seviyorum.

    Acı. Seni kaybettikten 6 ay sonra bi defterin içinde bu yazıyı bulmak çok canımı yaktı. Çorba çok güzel demiştin. Beğenmemiş miydin acaba? Bilmiyorum. Soramadım, soramayacağımda. Cimcimem demene kızardım. Meğerse son söyleyişinmiş. Bilmiyordum. Neyse. Mezarına uğrayacağım, merak etme. Bende seni seviyorum sağ gözüm. O göz artık senin.

    bloodymaryninikizi

    Nefes alamadım bir an. 

    mutluluksenfonisii

    Ağlamış gibi oldum biraz

    icimdekiaci

    Çok acıttı.

    starmey35

    Acıttı

    siyahvemavisarkilar

    yuh amk bu ne nerde bizde yağğğgfdh gk

    Hep sineye çektim. Yapılan her hareketi, söylenen her sözü. 3 maymunu oynadım hep. Yaptığımın yanlış olduğunu bile bile devam ettim. Kendimi 2. plana attım. Kırmadım, kırıldım. Kırıklarım toplayamadan tekrar tekrar geçtiler üstünden. Ama bi parçası bile batmadı ayaklarına. Hiç farketmediler beni öldürdüklerini. Hissettirmedim ki. Ben sustukça daha da üste çıktılar. Iyi niyetimi kullandılar. Hep dertlerini dinlediğim ve biraz da kendiminkileri çıtlattığım insanlar bir gün geldi ki "senin ne derdin var ki?" dediler. Ben yok sayılıyordum onlar bencillerdi. Her gün biraz daha kayboluyordum, her gün biraz daha ölüyordum. Ben hiçtim, onlar her şeydi. Ve şimdi kırıklarımla bir köşede duruyorum. Yine kimse merak etmiyor beni. Olsun, öyle bi beklentim de yok zaten. Ben öğrendim kendimi avutmayı. Alıştım 'hiç'liğe.