@akinci
Akıncı
Posts
697
Last update
2023-08-13 15:22:55

    GÜZEL BİR HİKÂYE

    Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği

    bir kazada birlikte ölmüşlerdi. Kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular. Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir kapı, beyazlar içinde bir kadın. Adam kadına sordu: “Burası neresi?”

    Kadın ona gülümsedi: “Cennet, efendim. “

    Adam sevindi, kapıya yürüdü. Ama kadın onu birden durdurdu: “Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez. Onları içeri almıyoruz.”

    Adam kadına; ‘‘Ama o benim en yakın dostum’’ dedi. Nafile, ‘‘Giremezsiniz!’’ cevabı verildi.

    Bırakmadı yılların dostunu.

    Gerisin geriye döndü.

    Bu kez tozlu çamurlu bir yola girdi. Karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapı ve önünde bekleyen yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı. Adam sordu; “Arkadaşımla birlikte bizi kabul eder misiniz? ’’Dede“ Tabii...” cevabını verdi. Girdiler içeri. Yüzlerce ağaçtan birinin altına köpeğiyle yerleşti.

    Dedeye yine seslendi; ‘‘Burası neresi?” Yaşlı adam “Cennet” cevabını verdi. Adam şaşırdı: ‘‘Nasıl olur! Az önce muhteşem bir kapıya gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler!” Dede, “Şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kapılı yer mi? Orası cehennem!” dedi.

    Adam iyice şaşırmıştı. Dede gülümseyerek devam etti; “Onlar, kendi çıkarı için en iyi arkadaşını yarı yolda bırakıp bırakmayacağının sınavını yaptılar sana!’’

    Dostlarınızı yarı yolda bırakmayın.

    Çünkü dostluk; kaybolduğunuz bir ormanda, size yol gösteren ışık gibidir...

    Hayatınızda, ciddi ve dürüst dostlarımız

    olması dileklerimle... .

    Alıntı

    Hintli milyarder Ratanji Tata'ya radyo sunucusu tarafından bir telefon görüşmesinde sorulduğunda:

    "Efendim, hayatta en mutlu olduğunuz anı ne olarak hatırlıyorsunuz?"

    Ratanji Tata dedi ki:

    "Hayatta mutluluğun dört aşamasından geçtim ve sonunda gerçek mutluluğun anlamını anladım.

    İlk aşama zenginlik ve kaynak biriktirmekti.

    Ama bu aşamada istediğim mutluluğu elde edemedim.

    Ardından değerli eşyaların toplanması olan ikinci aşaması geldi.

    Ama bunun etkisinin de geçici olduğunu ve değerli şeylerin parıltısının uzun sürmediğini fark ettim.

    Ardından büyük bir proje alma olan üçüncü aşaması geldi. O zaman Hindistan ve Afrika'daki dizel yataklarının %95'ine sahiptim.

    Ayrıca Hindistan ve Asya'daki en büyük çelik fabrikasının sahibiydim.

    Ama burada da hayal ettiğim mutluluğu elde edemedim.

    Dördüncü adım, bir arkadaşımın benden bazı engelli çocuklar için tekerlekli sandalye almamı istemesiydi.

    Yaklaşık 200 çocuk.

    Arkadaşımın tavsiyesiyle hemen tekerlekli sandalyeleri aldım.

    Ama arkadaşım onunla gitmem ve tekerlekli sandalyeleri çocuklara vermem konusunda ısrar etti. Bende hazırlanıp onunla gittim.

    Orada bu çocuklara tekerlekli sandalyeleri kendi ellerimle verdim. Bu çocukların yüzlerinde garip bir mutluluk parıltısı gördüm. Hepsini tekerlekli sandalyede otururken, dolaşırken ve eğlenirken gördüm.

    Kazanan bir hediyeyi paylaştıkları bir piknik yerine ulaşmış gibiydiler.

    Gerçek mutluluğu içimde hissettim.

    Ayrılmaya karar verdiğimde çocuklardan biri bacağımdan tuttu.

    Bacaklarımı yavaşça kurtarmaya çalıştım ama çocuk yüzüme baktı ve bacaklarımı sıkıca tuttu. Eğilip çocuğa sordum: Başka bir şeye ihtiyacın var mı?

    Bu çocuğun verdiği cevap beni sadece şok etmekle kalmadı, hayata bakışımı da tamamen değiştirdi.

    Bu çocuk dedi ki:

    "Yüzünü hatırlamak istiyorum ki cennette buluştuğumda seni tanıyıp bir kez daha teşekkür edebileyim!..

    Alıntı

    Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde geçen yerlerin Google haritalar üzerinde işaretlenmiş hali.

    Tıklayıp Çelebi'nin yerleşim hakkında yazdıklarına da ulaşabiliyorsunuz.

    https://www.google.com/maps/d/u/0/viewer?mid=1a84z9196FZAtW2VcoptG_576HX5mjVo&ll=41.31729105811601%2C26.611093400000005&z=12

    Üşüyorum bu yaz günü

    Ellerimde ellerin yok

    Yüreğim yangın yeri

    Sevginin ateşi üşütür mü?

    Titriyor vücudum

    Sarılsan geçecek

    Şifalar verecek nefesin

    Küçük çocuğun ellerini ısıtır gibi...

    Gülecek gözlerimin içi

    Kalbimin ışıltısı vuracak gözlerime

    Kor misali kalbim içten içe pişecek vücudum

    Koru bendeyse kibriti sensin bu ateşin...

    Sen bana bakınca ne hissediyorsun bilemiyorum ama

    Ben kendime gelemiyorum...

    Senin gözlerinde bir şey var,

    Baktıkça çoğalası geliyor insanın,

    Binlerce olası. Binlerce olup, yine sana bakası...

    ...❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️...

    Yarına bıraktığın bütün güzel şeyleri, yarın koyduğun yerde bulamazsın.

    Bu yüzden;

    Mutlu olduğun şeyleri erteleme,

    Üzüldüğün şeyleri yanında gezdirme,

    Keyf aldığın şeylerden vazgeçme…

    Aklından geçeni yap,

    Kalbinden geçeni yaşa,

    Dilinden geçeni söyle...

    Alıntı