@evlicift-06
sadece çiftler lütfen
Posts
114
Last update
2023-03-04 05:06:27

    Teşhir

    Cemil zaten evlenmeden önce çıkarken seksi veya şeffaf şey giyinmemden çok hoşlanırdı. Evlenince benden daha da ileriye gitmemi istedi. Mesela balayımızda, otel odasında benden uyuyor rolü yapmamı isteyip, oda servisini çağırıp odamıza bir şeyler sipariş etti. Adam odaya geldiğinde ben tamamen çıplak vaziyette yatakta yüz üstü uyuma numarasıyla yatıyordum. Üzerimde sırtımı, bir bacağımı ve kalçamın bir kısmını dışarda bırakan çarşaftan başka bir şey yoktu.

    Cemil odamıza gelen çocukların heyecanla beni seyretmelerini izliyor, onların bana şehvetle bakışları hoşuna gidiyordu. Hele havuz başındayken, bikinimin üstünün askılarını açıyor, yanımdaki erkekler göğüslerimi ta uçlarına kadar rahatlıkla görebiliyorlardı. Aslında çok büyük göğüslerim yoktur ama meme uçlarım için kocam Cemil, “göz patlatanlar” diyor.

    Balayından dönüp işe başladığımızda da, bana askısız tişörtler ve alttan destekli üstü açık sutyenler aldı. Dikkatle baktığında memelerim görülebiliyordu. Patronum benim böyle giyindiğimi görünce eğer istersem terfi edip kendisine bağlı çalışabileceğimi söyledi. Herkes gibi bizim de paraya ihtiyacımız olduğundan teklifini kabul edip onun özel sekreteri oldum.

    Gerçi ofise çalışan diğer kadınlar arkamdan, hatta bazıları yüzüme karşı, sürtük, yollu hatta orospu diyorlardı. Onlara gülüp geçiyor ve benimki gibi bir vücutları olsaydı onlarında benim gibi sergileyeceklerini söylüyordum.

    Kocam Cemil, eteklerimin daha da kısa olması, külotlu çorap yerine de dantelli çoraplar giymem gerektiğini söylüyordu. Ben de sevmezdim zaten külotlu çorabı, sevinerek kabul ettim. İşe artık daha kısa etek ve dantelli çoraplarla gidiyordum.

    Patron bana tüm yazışmalarını yapma görevini vermişti ve bunu yapmam için sık sık onunla aynı mekanda oluyordum. Beni masasının karşısında bir sandalyeye oturtuyordu. Sandalyede rahat edemediğimden sürekli hareket ediyordum ve o da aralanan bacaklarımdan gözlerini ayıramıyordu.

    Kocam Cemil gittikçe daha da azıyordu. Ya şeffaf külot giymemi yada hiç giymememi istiyordu. Ben de Cumartesi arkadaşlarının kağıt oynamak üzere bize geldiklerinde deneyeceğimi ve tepkilerini ölçeceğimi söyledim. Bu düşünce beni çok etkilemişti. Bütün hafta başka bir şey düşünemedim.

    Cumartesi gecesi, minicik bir etekle, siyah dantelli çoraplarımla ve tabi ki külotsuz olarak karşıladım misafirlerimizi. Üzerimde de sutyensiz olarak giydiğim askısız bir tişört vardı. Kendimi, bir orospu gibi hissediyordum.

    Oyuna saat sekiz gibi başladılar. Ben onlara yiyecek ve içecek servisi yapıyordum. Saat on olduğunda kocamın arkadaşlarından dördünün elini etiğimin içinden çıplak kalçalarımda hissetmiştim bile. Hatta onlardan biri; ki benim en beğendiğim arkadaşıdır, parmaklarıyla amımın dudaklarını okşayıp, sonra da gözlerime bakarak, parmaklarını yalamıştı. Aman tanrım, bu amımın sırılsıklam ıslanmasına neden olmuştu. Kocamın dışındaki diğer beş adam ne kadar tatlı olduğumu söylüyor ben de zevkle dinliyordum.

    Gece bitmeden onlardan ikisi bir veya iki parmağını yarığıma sokup yukarı aşağı defalarca okşamışlardı. O kadar azmıştım ki, adamlar gider gitmez, kocam Cemili yakalayıp koltuğa fırlattım, ata biner gibi üstüne oturup, muhteşem bir sikiş yaptık. Anında boşaldım ve boşaldım.

    Sikişten sonra Cemil bana, “Pazartesi işe giderken böyle giyinmene izin veririm ama bahse girerim sen cesaret edemezsin” dedi.

    Ben de “eğer bunu yaparsam ve patronum külotumun içindekini almaya çalışırsa ne olacak?” diye sordum.

    Kocam Cemil gülüp “o da sana kalmış, belki bir terfi daha yapar” dedi.

    Pazartesi günü işe gitmek için evden Cemilden yarım saat daha geç çıktım. O nasıl giyindiğimi görmedi. Ben bahse girdiğimiz gibi akşamkinden daha ince bir tişört ama akşamki mini eteği ve siyah dantelli çorabı giydim. Tabi külot giymedim ki kılsız amımı patronum görebilsin diye.

    Masama henüz oturmuştum ki, birkaç mektup yazdıracağını söyleyip beni odasına çağırdı. Kalemi kağıdı alıp odasına girdim. Tam bir ofis çalışanı gibi sandalyeye oturdum. Ama sandalyede hafifçe hareket ederek bir saniyeliğine bacaklarımı ayırdım. Gözleri zaten bacaklarımdaydı. Çıplak amımı bir saniyeliğine bile görünce sözlerini unuttu ve bana nerede kaldığını söyleyerek yazdığımı baştan okumamı istedi.

    Tüm bunlar olurken, yüzünün aldığı şekle bakmak harika bir duyguydu.

    Neyse mektuplar bitince imzalaması için önüne kodum. Gittikçe azıyordum. Orada ayakta dururken öyle ıslandım ki amımın suları neredeyse amımdan yere damlayacaktı. Ben beklerken, yanına gelmemi zira bazı hatalarım olduğunu onları göstereceğini söyledi. Hayatı görmem için masanın arka tarafına geçmeme gerek yoktu ama o istediği için öyle yaptım. Yanına dineldim. Gerçekten yanlış yapmıştım. Yeniden yazayım dedim ama beklememi hepsini kontrol edeceğini ve varsa diğer hataları da birlikte düzeltmemi istedi.

    Ben yanında ayakta beklerken eli kendi bacağının üzerinden kayıp benimkini üzerine geldi. Sonra yukarı doğru kayıp, götümün yanaklarını okşamaya başladı ki bu beni çok tahrik eder. Hiçbir şey söyleyememiştim. Derken eli bacaklarımın arasına kaymaya başladı. Onu durdurmalıydım ama ben de iyice tahrik olmuştum durmasını istemedim.

    Yavaş yavaş kalçalarımın içini çorabımın dantelli kısmının üstünü okşamaya başladı. Sonra eli daha da yukarı kayarak sırılsıklam olmuş amıma doğru kaydı. Ben orada nefes nefese kalmış, gözlerim kapalı ayakta dururken o mektupları bir kenara koymuş, beni keşfetmekle uğraşıyordu. Amım dudaklarını okşuyordu. Ardından klitorisimi okşamaya başladı. Bu en hassas yerimdi. Bir dokunuşla bile orgazm olabilirdim.

    Oldum da, parmaklarının üzerine boşalmıştım. Gözlerimi açtım, gülümseyerek bana bakıyordu. Parmaklarını yeniden çalıştırmaya başlamıştı. Yeniden boşalmanın eşiğine gelmiştim ki, parmaklarını amımdan çekip ayağa kalktı ve beni masasına doğru itip arkama geçti. Fermuarının açılma ve pantolonunun yere düşüş sesini duydum.

    Nefes alıp vermekte zorlanıyordum, adeta nefesim kesilmişti. Aniden koca sikini amıma bastırdı. Hiç böyle arkadan sikilmemiştim. İlk sokuşta bir kez daha deli gibi boşalmıştım. O çiviledikçe ben inliyordum. Oda adeta etrafımda dönmeye başlamış adeta bayılmıştım. Bir daha boşaldım. Daha önce hayatımda bu kadar şiddetli orgazm olmamıştım.

    Ancak o hale sikmeye devam ediyordu. Beni uzun ve güçlü bir orgazma daha yaklaştırıyordu. Bayılacağımı sanıyordum. “Yeter artık, yeter artık!” diye yalvarınca içimden çıkıp, beni dizlerimin üzerine oturtup koca sikini dudaklarıma uzattı.

    Daha önce kendimi hiç tatmamıştım. Sikinin amımın tadında olması beni çıldırtmıştı. Derken saçlarımdan tutup sikinin yarısını ağzıma bastırdı ve gırtlağıma doğru soktu. Daha önce kocam Cemil denemişti ama gırtlağıma alamamıştım.  Ama patronum gırtlağımı sikiyordu ve banım yapabilecek bir şeyim yoktu. Her sokuşu arasında nefes alabilmek için kollarım kuş gibi çırpınıyordu.

    Patronumun yarrağı boğazımı tıkayıp öleceğimden korkmaya başlamıştım. Ama arada bir nefes ala bilmem için gırtlağımdan çekiyordu. Ama başı hep ağzımın içinde kalıyordu. Derken boşalmaya başladı. Ağzıma sıcak spermlerini fışkırtıyor, spermeler gırtlağımdan aşağı akıyordu. Bu benim için ilkti. Kocam Cemil bile daha ağzıma boşalmamıştı. Oysa patronumun siki zonklaya zonklaya ağzıma boşalıyordu.

    Spermleri yutarken aslında spermin tadının kötü olmadığı fark ettim; Biraz tuzlu ve acıydı ama kötü değildi.

    O gece eve geldiğimde Cemil zaten evdeydi. Kapıdan içeriye girdiğimde beni kısacık eteğimden tutup kalçalarıma kadar kaldırınca külotsuz olduğumu gördü. “senin bunu yapacak kadar cesur olduğunu sanmıyordum ama yapmışsın” dedi. Sonra dizleri üzerine çökerek “iyi kız!” diyerek amımı yalamaya başladı.

    Artık “iyi kız” değildim. Umarım amımı iyice temizlemişimdir diye düşündüm. Zira patronumun beni dört saat boyunca aralıksız siktiğini anlamasını istemezdim. Fakat anlaşılan sikişten hiç iz kalmamıştı ki anlamış gibi görünmüyordu. Sanırım patronumun koca sikinin sikmesinden tam zamanında kaçmışım.

    Kocam yalamaya devam ederken, ben yeniden boşalmaya başlamıştım. Patronumun koca sikinin amımın derinliklerinde nasıl zonkladığını hayal etmek orgazmımın şiddeti daha da artıyordu. Daha önce hiç böylesini yaşamamıştım. Titreyerek Cemil’in ağzına boşaldım.

    Ben boşalınca cemil, “kalk Lila Cafe’ye gidelim” dedi.

    Niçin oraya gitmek istediğini çok iyi biliyordum. Orası caddeye bakan tabandan tavana kocaman camları olan bir yerdi. Sandalyelerin yönü cama yani sokağa dönüktü. O sandalyelere mini eteğimle oturunca dışarıdan uygun açı ile bakanların amımı görmesi mümkündü. Ama iş yerinde yaptıklarımı düşününce bu macera bana çok küçük bir şeymiş gibi geliyordu.

    Neyse oraya varınca Cemil beni hemen hemen pencerenin tam orta yerine gelecek bir sandalyeye oturttu ve siparişlerimizi verdi. Amımı görmek için çabalayan delikanlıların yüzünü daha iyi görebilmek için Cemil de yanıma oturdu. Bana daha iyi görebilmeleri için bacak bacak üstüne atmamamı söyledi. Bana “bu delikanlılara en az bir yıl otuzbir malzemesi verdiğine bahse girerim” dedi gülerek.

    Normalde özellikle de gençlere ben böyle bir şeyi asla yapmam ama garip şekilde uyuşmuş gibi Cemil’in dediklerini yapıyordum. Bu nedenle bacağımı diğer bacağımın üstünden indirdim ve iyice araladım. Bana bakan çocuğun gözleri fal taşı gibi açıldı ve yüzünün aldığı şekil beni güldürdü.

    Yemek yemeye başladığımızda Cemil bana, patronumun için eteğimi yukarımı kaldırdığımı yoksa tişörtümü aşağımı kaydırdığımı sordu. Ben suçluluk hissederek, bir yerlerimi gördüğünü sanmadığımı söyledim. Kocama patronumun beni her yerimden siktiğini ve onun koca sikine aşık olduğumu nasıl söyleye bilirdim ki?

    Yemekten ve en az on beş erkeğin ve birkaç kadının eteğimin altından amımı izlemesinden, kiminin öpücük atıp, gözleriyle beni sikmesinden sonra alış veriş merkezine gittik ve dolaşmaya başladık. Merdivenlerden inip çıktıkça doğru zamanda eteğimin altına bakanlara amımı sergileyerek biraz dolaştık. Derken Cemil bir mağazanın vitrininde bir çizme gördü ve “Gel, şu çizmeleri bir dene” dedi.

    Çizmelerin boyu, dizimle amımın arasındaydı. Ben Cemil’in aklından geçenleri bildiğimden nefesim sıklaşmaya başladı. Zira mağazadaki tezgahtar 19 yaşında ya var ya yoktu. Yakışıklıydı ve kaslı vücudu vardı. Cemil ona vitrindeki çizmeyi denemek istediğimi söyledi. Adam beni deneme sandalyesine oturtunca, Cemil ayağımı ölçesini zira kaç numara olduğundan emin olmadığımızı söyledi.

    Ayağımın ölçüsünü alması için bir bacağımı yukarı kaldırınca amım sadece onun göreceği bir pozisyonda ortaya çıktı. Adamı o anda görecektiniz. Ne yapacağını şaşırdı. Önce bana baktı, sonra amıma baktı ardından yeniden yüzüme baktı. Sonra işine döner gibi yaptı ama aslında gözleri hala amımdaydı. Ben hareket ettikçe gülümsüyor, çıplak ayaklarımı sevgiyle tutuyordu. Yada bana öyle geliyordu.

    İlk getirdiği çizme büyük geldi. Sonra iki numara küçüğünü getirdi. Çizmeyi bacağıma giydire bilmek için bacaklarımı biraz ayırdı. Ben de sürekli amımı görsün diye bacağımın birini yeterince havaya kaldırdım. Düşmemek için dengem bozulmasın diye diğer ayağımı da ona yaslayınca yüzünün kızardığını görmek müthişti. Bunu yapınca kalkmış sikinin bacağıma değdiğini hissettim. O da bacağımı hissetince sikini iyice bacağıma bastırmaya başladı.

    Adamın ağzından bir inilti çıkarken pancar gibi kıpkırmızı olmuştu; sanırım külotuna boşalmıştı. Çizmelerinin ucundan tutarak bacağıma giydirdi. Bu arada eli bacağımın iç tarafını okşayarak yukarıya kadar çıkmış, ardından iki parmağı açıkça çıplak amcığıma değmişti.

    Çizmeyi bize indirimli fiyatında altında bir fiyatla sattı.

    Adamın bu telaşlı ve rahatsız hali Cemil’i çok eğlendirmişti. Ama bu genç tezgahtarın beni ne kadar tahrik ettiği konusundan haberi bile olmadı.

    ��̷�a��

    25 Yıllık Kankamla Eşleri Değiştirdik ( Tavsiye Ederim )

    Merhabalar ismim Serkan istanbul Esenyurt’tan Yazıyorum…Öncelike Bu Hikaye Tamamen Gerçek’tir… Sadece isimler Farklıdır… Hikayem’e Geçeyim 🙂

    ismim Serkan Eşim’in ismi ise Büşra Ben 29 Eşim Büşra 22 Yaşında 1.65 Boy’unda 55 Kilo Tam Bir Esmer Bomda’dır… Ben ise 1.79 Boyunda Ela Gözlü Kas’lı ve 22 Cm Boyunda Yarrağı Olan Kadınlara Düşkün Biriyim… Eşim Büşra ile Evleneli Henüz 2 Sene Oldu ve Eşimle ilk Zamanlar Hemen Hemen Hergün Seks Yapardık Mutfakta Tezgaha Yaslayıp Domaltmak En Büyük Eglencem 🙂 Banyoda Odamızda Hemen Hemen Fırsat Bulduğumuz Her Yerde Seks Yaparız… Ancak Son 6 Aydır Seks Hayatımız Cok Sönük Geçiyordu Adet Bir Görev Olarak Görüyor Gibiydi Eş’im Ben ilk Başlarda Geçicidir Diyerek Pek Önemsemedim Ama Gün Geçti Seks Hayatımızda Bitmek üzereydi… İnternet’ten Araştırma Yaptım ve Araştırmalarım Sonucunda Porno Cd Alıp Eve Gittim Ancak Aldığım Porno Cd’si Grup Seks Konulu Bir Cd idi…Cd’leri Aldığım Gün Eşime Telefon Açıp bugün Erken Geleceğimi ve Porno Cd’si Aldığımı Şarz’îmın Az Kaldıgını Bitebiliceğini Söyledim.. Akşama Hazır Olmasını ve Onu Sevdiğimi Söyleyip Kapattım.Heyecanla hızlı hızlı adımlarla Yolda Giderken Çocukluk Arkdasım Uğur ve Yanında Evlendiği Eşi Senem Vardı Ayaküstü Sohbet Ettik Öyle iş için gelmiş onlarda otel bakıyorlarmışki bana denk gelmişler bende olmaz bana misafirsin dedim ev yakıın olduğu için Eve Davet Ettim ccukluk arkadasıma dedim senle içmeyeli çok uzun zaman oldu ve biz ne zaman birşeyler içsek birbirimizle birseyler paylasıyoruz dedim 🙂 arkadasımda aynen kardeşim bakalım bu gece nasıl biticek dedi. Şirketten Olan izinlerim vardı Müdürü Arayıp 4 Gün Gelmiceğimi söyledim onay verince sevindim arkadasımada söyledim kendısıde zaten seni ve eşini bir gün görmek için kalamazdık dedi…Koçum benim dedim adamsın… neyse sokağa geldiğimizde eşimi arıyacaktım bişey lazımmı diye ama şarzım yoktu arıyamadım hem düğünden sonrada eşim uğuru hiç görmedi ara sıra sorardı bana sen en iyi arkadasını neden aramıyorum neden düğününe gitmedik gibi laflar sokmaya başladı.

    Arkadasım en önde ben ortada senemde en arkamdan geliyor… evimiz 2 – 1 oldugu için misafirlerimizi rahat rahat agırlıyabilriz. neyse uğur kapıyı çalınca eşimde seslendi senmisin kocacım diye evet benim diyince açtı kapıyı ve aman allahım dedim bir anda kırmızı tangasını giymiş jartiyeri altına giymiş geceleğin altına sütyen takmamıs ve kırmızı ile dolu makyajını yapmıs ve en kötüsüde gözlerini siyah bir iple baglamıs kapıdan cıkar cıkmaz eşim benim olduğumu düşünerek uğurun kucağına zıpladı o senemle göz göze geldik senem pek oralı olmadı cünkü eşim ben zanetti hemen tuttum kolundan indirdim doğru yatak odasına ugurada dedim içerin geçin biz geliyoruz.. eşime o ne haldi öyle diye sordum eşimde hayatım azmıştım zaten sen benim dediğinde bende sen zannettim atladım üstüne ne bileyim ben uguru getiricegini hazır ol dedin hazır olmustum zaten diyip bi kahkaha attı 🙂 o şok’u atlattıktan sonra eşime üstüne rahat bişeyler giy balkonda içicez bişeyler dediğimde eşimde rakı içelim nolurrrr dedi yaramaz bir liseli kızlar gibi hareket edince dayanadım sıkıntı şu’ki eşim 1 birayla kafa buluyor 2 duble rakıyla ne hale gelir bilmiyorum ve kafası güzelken çok iyi sikişir aynı anda 4 erkeği idare edebilir o potansiyel var onda… eşimle salona döndük eşimin üstünde beyaz bir tişört askılı ide altına dar bir kot short pantolon giymiş ama amının yarıgına kadar farkediliyor herşeyi…

    Ortamda bir sessizlik vardı ve ben bu sessliği dagıtmam lazımdı… ya kankacım hadi konusun biraz olan olmus bi kere isteyerek yapmadıki kardeşim takma kafana bu kadar seneme dondum dedimki madem bu aksam içicez git sende büşra kendi elbiselerinden versinde giyin dedim senem kocasına baktı tmm onayı aldıktan sonra içeri gitti eşimle beraber… bu arada sofrayı kurduk bizde rakıyıda açtık içmeye basladık hanımlar arkada bize servis yapıyorlardı derken yine konuyu eşimin yaptıgı olaya getirdim takma kafana bosver ben zannetmiş o bilsem yaparmıyım dedi kızmadımda uğurcum dedim…oda sorun şu’ki gerçek dostum ben eşini böyle daha önce görmediğim için çok şanslısın demek istiyorum 🙂 teşekkür edip aynı sözleri kendi karısı içinde söyledim oda tesekkür ettim ama onun sorunları var dediğinde şaşırdım ne gibi sorunu var kanka anlat 25 senelik arkadasız bir cok mevzunda yanındayım kime ne söyledim dedim oda basladı dökülmeye… yetmiyor bu kadın bana serkan dedi ben 4 – 5 – 6 posta gşdebiliyorken o 1 postadan sonra zıbarıp yatıyor ama 1 porta nedir abi yaaa diye basladı söylenmeye takma kafana düzelir herşey inşallah bu aksam dedim ve rakıları yudumlamaya devam ettik.derken hanımlarında işi bitmiş sofraya yeni gelmişlerdi.hoş beş sohbet derken balkondan evin içine girip tv basına geçtik baktım’ki kimseden ses yok ben bozdum sessizliği ve dedim sessiz sinema oynayalım çift olarak kazandık tabi eşimle ben yerde oturuyorduk uğurun gözleri eşimin bacakları ve kabarmış olan amcıgının üstündeydi… bende karısını süzüyordum dediği gibi 1 posta kaydırıyorsa sıkıntı dedim kendi kendime… bu arada kafalar güzel olmus hanımlarda iyi dagılmaya basladılarki eşim şişe cevirmece oynayalım dedi baktım ugurla eşine olurrr manasında okeyi verdiler ve eşim gitti şişeyi aldı geldi ve dolapta kalan votkayıda geitirdi yarım şişe votkam vardı uğurla içmeye devam ediyoruz… ancak şişe cevirmece oyununda eşlerimizi razı edemedik hanımları değiştirelim dediğimde senem bi duraksadı katiyen olmaz diye ciddi gibi bir ses cıktı bende peki o zaman eşımle be eşinle sen olsun dedik ve basladık sise cevirmeye şişe senem’de durdu ve dogrulukmu cesaretmi diye sordum oda bana dogruluk dedi.. eşinle haftada kaç kez cinsel ilişkiye giriyorsunuz dedim? önce bi aptallastı hiç beklemediği bir soruydu belkide ısrar ettik oyun oynuyoruz surda cesaret deseydin sende o zaman dedim ve cevabını verdi ‘3 bilemedin 4 dedi pekala dedim şişeyi şişeyi uğur çevirdi bu seferde ve eşime denk geldi dogrulukmu cesaretmi sorusuna eşim cesaret dedi ve ugur ona kocana 1 haftada kaç kez veriyorsun diye sordu kurnaz kendisi benim soruma karsılık kendısı sordu amacını anladım ama zaten o yöne dogru gidiyorduk 🙂 şişeyi bu sefer eşim çevirdi ve ugura denk geldi cesaret dedi ve eşimde ona karınla 20 saniye boyunca öpüsüceksin dediğinde karısı itiraaz etti ancak ikna oldu tabiki eşlerimiz iyice havaya girdiler senemin altında askılı çıt çıt badisi vardı onu cıkardı banyoya attı eşimde peşinden gidip üstüne hafif bişeyler giymek istemiş. bizde uğurla bu akşam tadını cıkaralım herşeyin dedi ne gibi mesela dedim ugurda şişe cevirmeceyi cesaretlendirip herkezşn soyunmasını saglıyabilriz dediğinde kahkahayı patlattım ah be ugurcum sen zaten benimkini gördün şuna desene al sende karımınkileri gör diye 😀 neyse hanımlar geldi ugura tamam knka olur dedim senem cevirdi şişeyi ve bana geldi şişe csaret dedim ve ugur araya girerek bana bırak hayatım dedi ve bana pantolonomu cıkarmasını söyledi bende eminmisin dedim eminim dediğinde siyah boxerla eşinin karşısına oturdum cevirmeye ben devam ettim ve seneme denk geldi senem cesaret dedi ve bende ona üstündeki tişörtü cıkarmasını söyledim oda hayır olmaz dedi demesinede nazlanıyordu orospu istemıyorum diyor ama bi yandanda soyunuyor 🙂 sıra eşime geldi eşim cevirdi yine seneme geldi sinem yine cesaret dedi ve eşim bu sefer atletinide cıkar deyince film kopmaya baslamıstı aslında eşim niyetimi anlamıstı ama olayı akısına bırakıyordu cünkü 4 gün birlikteyiz nasılsa diyerekten seneme o atleti cıkarttıktan sonra gördüğüm manzara müthişti dimdik iri göğüsleri vardıgözlerimi alamıyordum ondan yarragam kazık gibi olmuştu ve seneminde gözü benim oraya dogru kayıyordu.ugur cevirdi şişeyi ve ben geldim dogrulukmu cesaretmi dedi cesaret dedim üstündekİ Tişörtüde cıkar dedi onuda cıkardım bi tek boxerim kalmıstı 🙂 sıra senemdeydi ve senem bilerek şişeyi yavas cevirip büşraya denk gelmesini sagladı bişey demedik tabiki ve eşim cesaret dedi senemde intikam alıcak diye pantolonunu cıkar dedi eşim bana baktı cıkar dedim… ve eşimin altındaki kırmızı tanga duruyordu tabiki uğur gözlerini alamıyordu karımdan 🙂 şişeyi ben cevirdim ve ve ugura denk getirdim aynısını eşi yapmıstıya ses cıkarmadılar ugura dedim pantolonunu cıkar dedim oda ikiletmeden cıkardı gurun siki inceydi ama uzundu cok beli oluyordu kalkık oldugundan dolayı…şişeyi ben cevirdim ve eşime geldi şimdi bu saatten sonra eşliyi bırakalım artık durum cok ciddi dediğimde herkez kafası güzel bir şekilde kahkaha attı tabiki samimiyetlerde giderek el kol hareketlerine dönmeye basladı eşim uguru senemde beni cimcikliyor flan… içkimiz bitti ben dedim alıp geleyim içki üstümü giydim ve evden cıktım…tekele gidip geldim hemen zaten alt sokaktaydı ne cabuk geldin kocacım dedi eşim bende seni bu halde bırakırmıyım hiç bebegim dedim ve mululugu gözlerinden okunuyordu 🙂 herneyse üstümü cıkardım ve boxer kaldı bende ugurda atlet gömlek ve kilodu kalmıstı sıra ugura gelmıstı eşim dogruluk dedi bu sefer ve eşime soru sordu yatakta en fazla kaç erkeği idarebilirsin dediğinde eşim hiç tereddüt etmeden 3 dedi ve hepimiz vaaaaaayyyyy sen neymişsinde haberimiz yokmuş be dedikten sonra cevvirdim tekrar şişey ve seneme geldi sıra cesaret dedi bende ona sütyenini cıkarmasını söyledim ve hiç ikiletmeden o dolgun hindistan cevizi büyüklüğündeki göğüsleri muhteşemdi kankama dönüp dedimki olm bu kadına hiç el sürmedinmi sen herşeyi sıfır gibi duruyor dediğimde herkez gülmeye basladı ugurda ; kanka öğrenicek henüz acemi daha dediğinde senem zıpladı ordan nerem acemi benim sende iş yok deyince ortalık gerilicek diye şişeyi ugur cevirdi ve büşra geldi büşrayada bide seninkileri görelim dedi ve üstünde ne varsa cıkar dedi cıkardıgında orataya müthiş bir görüntü cıktı tabi ugur gözlerini alamadı eşimde ugura daha önce görmemiş gibi bakıyorsun bu halde kucagına zıpladım ben be hala ne bakıyorsun şaşırmış gibi ::D:D: eşide zıpladı ordan bak büşra kafamı bozma bu gece atlarım kocanın kucagını üzülürsün sonra dediğinde eşimde amannn all ne yaparsan yap demezmi :S oha dedim noluyoruz lan kafamız çok ama çok güzeldi daha dogrusu yürücek halimiz yoktu bayanlar kendilerine kahve yapıcaklarını içip yatıcaklarını söyledi bizde okey dedik ve içmeye devm ettik… saat sabahın 4 ‘ü olmuştu artık yatalım kanka bizde gidiyimde bu azgınlıkla 3 — 4- -5 ne gelrse vurucam artık ses cıkarsa kusura bakma ugurcum dedim asıl sen kusura bakma dedi ve odalarımıza daldık usulca yorganın altına girdim ve eşime arkadan yaslamaya basladım.. yalnız bir şey dikkatimi çekti bu eşim değildi senem,di cünkü götü ve göğüsleri esiminkinden cok daha büyüktü bozuntuya vermedim ve assagı dogru egılerek amını yalamaya basladım o kadar güel yalıyordumki kadın hayatında 2 kere üst üste orgazm olmamıs oldugu için böyle bişeyle kadını fethetmiş oldum 🙂 senemle yüzyüze geldiğimizdede yat sırt üstü dedi ve güzel bir sakso cekmeye basladı agzına o kadar güzel alıyorduki ilk postayı bogazına bosaldım ve senem lavaboa gitti kusmaya alısık degil tabiki dediğinde eşimle uguru cam aynadan görüyorum karım almıs içine o upuzun yarragı ve deliler gibi zıplıyordu bende içeri girdim canım kocam gellll dedi bana cok güzel sende katıl bize hadi tost yapın beni dediğinde benim dalga yine efsane bir kalkışa imza attı o laf fitili ateşlemeye yetti karım ugurun üstündeyken bende karımın arka deliğine dogru hareket etmeye basladım önce güzelce bi yaladım elimle genişlettim ve kafasını sokmaya calısırken anşden kökledim ve eşim bayıldı bende ugura devam et kanka ayılır birazdan sikerken çok bayılttım ben bunu dediğimde ugur daha hızlı daha seri sikmeye basladı o sırada senem odaya girdi ve gördüğü manzara karşısında şok olmuştu ve yatagımıza dogru gelip bize katıldı senemide tost yaptık o gece 1 postadan fazla canı istemeyen kadın yarrak delisi oldu bi bana bi kocası olucak arkadasıma gidiyor sonra yine bana geliyor eşin nerde diye sorucak olursanız oda ugurun yanında yatıyor karımda yavas yavas kendine geliyordu noldu bana derken bile sikiyorduk onu cennettesin hayatım dedim ugur cok sevmiş sikişmesini her zaman yapalım bunu dedi hatta müsaaden varsa ankaraya gelsin benim karımda sende kalsın dedi kabul etmedim cevremiz bizi tanıyor yanlıs anlayabilirlerdi böylesi daha iyi kanka dedim cift takılıyoruz işte 🙂 siz bize verilmiş hurilersiniz artık dedim ve kankama bu seferde karıları paylaştık be kanka dedim ve 4 gün boyunca hergün deliler gibi sikiştik şimdi ugur evi benim bulundugum blgeye yakınn bi yere tasımak istior bizde kalmalarını söyledim ancak eşyaları nabıcam bide depo tutup ek masraf yapmak istemyorum dedi… cok güzel deneyimdi müthiş bi zevk alıyorsunuz kıskanclık krizi olanlar msj atmasın lütfen gizlilik önemli evli çiftlere 3 üncü olurum ve karım ister ve begenirse 2 -2 çift bulusabilirizde..Azgın Dul Bayanlarda Arıyabilirler Mesaj Atabilirler hiç çekinmeden…

    skype ve mail adresim ikisi içinde geçerlidir…

    Amcaoğlunun 2 Yıldır Sikemediği Karısı! (Ercan 53 Y., Denizli)

    Merhaba. Adım Ercan. Ben bir doktorum (Genel Cerrah). 53 yaşındayım, ama cinsel arzularım ve performansım hala çok iyi, haftada en az 12-14 kere boşalırım. Maalesef eşimde tık yok. O zaten pek sevmez sikişmeyi, kerhen yapardı. Son 4 yıldır hiç vermemeye başladı, hatta yatağını da ayırdı. Ama benim cinsel arzularım devam ettiği için, ya başkalarıyla birlikte oluyor, ya da çok azgınsam ve o anda sikecek am bulamazsam 31 çekiyorum, ama her gün boşalıyorum.

    Mesleğim gereği sık sık kongre v.s. nedeniyle ya da başka işlerden dolayı İstanbula giderim. Çoğu zaman otelde kalırım, ama arada sırada amcaoğlum var Altan, onlarda kalırım. Onu da eşini de çok severim. Altan 48 yaşında. Eşi Zeliha ise 38 yaşında, 1.60 boylarında, etine hafif dolgun, çok sevimli, cıvıl cıvıl, yüzü de çok güzel bir kadın. Bir çocukları var. Her neyse, son birkaç yıldır Altanda şeker hastalığı, arkasından impotans oluştu. Sürekli bu konuda dert yanar, çare arar ve doktor olduğumdan bana danışırdı. Ben de Ürologlara yönlendirdim. Ama nafile, çünkü olay organik olduğu için pek çözümü yok. Anladığım kadarıyla en az 2 yıldır Altanda tık yoktu. Açıkçası gidip gelirken ve onlarda kalırken hiç karısının durumunu aklıma getirmemiş, onun bu konuda mağdur olacağını düşünmemiştim. Hem onlar benim çok sevdiğm akrabalarımdı. Zeliha beni çok sever, 'Ercan abi' der, sevimli bir şekilde sarılırdı her zaman. Bazan onlarda sabahlardım. Ticaretle uğraşan Altan sabah erken kalkar işine giderdi. Biz de sonradan Zeliha ve çocuğuyla uyanır, kahvaltı eder, ben sonra işime ya da toplantıma giderdim.

    Son olarak Haziran ortalarında onlarda kaldım. Akşamdan sevinçli bir karşılama, yemek sohbet muhabbet, derken odalarımıza çekildik yattık. Bu arada küçük çocukları da teyzelerine gitmiş 1 haftalığına. Sabah, hava sıcak olduğu için odaların kapısı açık, ben bir hıçkırma ve belli belirsiz bir iniltiyle uyandım. Bir daha uyuyamadım, kalktım üzerimde şort ve ince bir tişortle salona geçtim. Altan çoktan işe gitmişti. TV'yi açıp, sesini çok kısarak, izleyip, kahvaltıya kadar vakit geçirme düşüncesiyle öylesine izlemeye başladım. Bir 20 dakika sonra Zeliha geldi salona, saçı hafif dağınık, gözleri şismiş, ama uykudan değil, belli ki ağlamış. Kısa bir gecelikle geldi, kanepede yanıma oturdu. Birbirimizi çok sevdiğimizden ve ters birşey düşünmediğimizden, ya da en azından ben öyle düşünmediğimden, teklifsiz otururduk böyle. O anda da benim aklımdan en ufak birşey geçmiyordu zaten, severdim Zelihayı...

    "Sen birşeye mi üzüldün? Ağlamışsın!" diye sordum. Gözleri doldu yine. "Ercan abi, seni çok seviyorum, senden saklamayacağım, üstelik bir hekimsin, bu konuda içimi dökeceğim en uygun kişisin, çok büyük bir sorunumuz var. Altanda sertleşme problemi var, nerdeyse tam 2 yıldır hiç beraber olmadık. Doktora falan da gitti, hiç çözüm olmadı, cinsel uyarıcı hap kullandı, yine çözüm yok. Doktorlar sadece penis proteziyle olabilir dediler, Altan da hiç yanaşmıyor. Ben de onu kırmayayım diye birşey demiyorum. Çaresiz..." dedi ve sözün burasında başını eğdi, yüzü kızardı ve yine bir hıçkırıkla gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı, bir süre sessiz kaldıktan sonra sesinin tonunu alçaltarak, "Çaresiz kendimle oynuyorum, öyle tatmin oluyorum. Ama çok gerildim artık, çocuğuma olur olmaz bağırıyorum, etrafımdakileri kırıyorum. Kendimle oynamak yetmiyor artık bana!" diyerek bacaklarını gövdesine çekti, top gibi toparlandı, kedi yavrusu gibi göğsüme sokuldu, ağlamaya başladı. Başını boynumla sağ omzum arasına göğsüme gömdü...

    Bu tabloda birden içimi aşırı bir acıma, şefkat ve koruma duyguları sardı. Küçük bir çocuk gibi ağlamasına dayanamadım ve sarılarak saçlarını tıpkı bir çocuğu sever gibi şefkatle okşamaya başladım ve "Merak etme, zamanla düzelir bazı şeyler..." gibi, kendimin de inanmadığı bazı sözler geveleyerek teselliye çalıştım. O ara başını hafifçe kaldırdı aşağıdan yüzüme baktı. Çok masum, çaresiz, utanmış ve arzu karışımı, yaşlı gözlerdeki bu bakışa dayanamadım, sağ elimin başparmağıyla gözlerindeki yaşları birer birer sildim. Sessiz sessiz ağlamaya devam etti. O kadar acıma ve şefkat doluydum ki, bu güzel gözler karşısında, dayanamadım dudaklarımı iki yanağına da hafifçe dokundurarak, yaşları tekrar sildim dudaklarımla ve halen aklımda birşey olmadan sıkı sıkıya sarıldım, "Geçecek, merak etme!" diyebildim.

    O arada başını hafifçe yine kaldırdı. Ama bana bakışları değişmişti sanki. Nefes alışı hızlanmış, göğsü sık sık inip kalkmaya başlamıştı. Bunu farkettiğimde dikkatimi çekti, dekoltesi fazlaydı ve iri memelerinin çatalı ve dekolteden taşan iri yuvarlaklara başka bir gözle bakmış, ama hemen toparlanmak istemiştim. O ise, "Teselli etmeye çalıştığın için teşekkür ederim." dedi ve sağ kulağım ve boynum çenem altına gömdü başını ve uzun bir öpücükle öptü, öylece kaldı bir süre. Sonra birden boynumu, çenemi ve yüzümü, sık sık ve defalarca çabuk çabuk öpmeye başladı. Memeleri daha hızlı inip kalkıyor ve onları göğsüme bastırıyordu. Çok sert, taş gibi olduklarını farkettim. Bende de birden duygular şefkatle arzu arasında karışım göstermeye başlamıştı. Öpmeler çoğaldı ve dudaklarıma da dokunmaya başaldı. Daha da ileri giderek alt dudağımı kaptı ve hırsla emmeye, kendini bana daha çok bastırmaya başladı...

    Beynim (Ne oluyor?) diyordu, ama sikim bu soruya çoktan cevap vermişti bile. Zeliha da bunu anlamak ve şöyle bir yoklamak için şortumun üzerinden sikime dokundu ve sertliğinden, beynim değilse bile bedenimin cevapsız kalmadığını anladı. Beni yavaşça sırtüstü devirdi kanepeye, dudaklarımı somuruyordu artık. Dilini soktu ağzıma, önce dişlerimi yaladı, dişlerimin dibinde gezdirdi dilini, sonra hırsla ve açlıkla dişlerimi araladı, dilini dilimle buluşturdu ve dilimi yakalayıp emmeye, şiddetle emmeye başladı. Bu arada elini şortumdan içeri kaydırmış, sikimi kavramıştı, sıkıp sıkıp bırakıyordu. Kendisi de üzerimde memeleriyle göğsümü ezerken, sıyrılmış kısa geceliğinin altından külotlu amını bacağıma şiddetle bastırıp sürtüyor, bu arada sabah duyduğum iniltinin aynısıyla ıhlıyordu. Bacağım külotundan dışarı taşan ıslaklığıyla ıslanmıştı. Hırsla ve hızla tişörtümü sıyırdı, ben de başımı oynatarak yardım ettim çıkarıp attı. Boynuma, ordan göğsüme indi, öpüyor, yalıyor ve emiyordu. Meme uçlarıma geldi, ıhlayarak şap şap seslerle emiyor, ısırıyor ve yalıyordu. Ben de deli oldum, alttan sikimi bastırıyorum, o da amını sürtüyordu.

    "Çıkart geceliğini!" dedim. Yine hırsla ve bir çırpıda geceliğini çıkarıp attı. Sütyen yoktu zaten. Tanrım, ne güzel memelerdi, hiç doğurmamış gibi, iri, sert ve uçları yukarı bakıyor. Başımın altına bir yastık koyarak sırtımın ve başımın hafif doğrulmasını sağladı ve memelerini ağzıma dayadı, "Em ne olursun!" dedi kısık inleyen sesle. "Em!" dedi. Yumuldum, memesinin ucunu vakumlayarak ağzıma alıyor, tüm gücümle emiyor, sadece meme ucunu değil, memesinden de büyükçe bir kısmı boğazıma kadar somuruyordum. Bu arada diğer taş gibi memeyi de elimle sıkıyor, yoğuruyordum. Sonra ağzımdan çıkarıp, bu kez diğer memeyi aynen vakumluyordum. İnlemeleri kısa kısa, ama çok isterik çığlıklara dönmüştü artık. "Ercan abi abim benim... Ne olur 2 yıllık hasretimi dindir, açlığımı gider, doyur beni ne olur, ne olur!" diye inliyor, bir yandan da gözyaşlarını akıtmaya devam ediyordu...

    Altında sadece külot vardı, ama işemiş gibi sırılsıklamdı. Memelerimi bir daha öpüp yalamaya başlayarak daha aşağılara indi, göbeğime geldi, yalayıp içini dilledi, sonra diliyle aşağılara indi, şortumla boxerimi az indirdi. Herşeyi, tüm açlığını gidermek istercesine yavaş yavaş, ama her zerresinden tad alarak yapıyordu. Sikimin köküne ulaştı, oraları yaladı. Sonra şortumla boxerimi birlikte yavaş yavaş sikimin her açılan yerini yalayarak çıkarttı. En sonunda sikim fırlayarak tavanı göstermeye başladı. Zeliha şöyle bir doğruldu, arzu, beğeni ve şaşkınlık karışımı bir ifadeyle sikimin başını iki eli arasına alarak 4-5 saniye hayranlıkla baktı ve "Bu... bu... bu çok büyük ve çok güzelll! Altanınkinden iri! Hepsinden önemlisi dipdiri..." dedi. Sonra eğilip yavaşça öptü, yüzüne sürmeye, tapınırcasına sevmeye başladı. Dudaklarına, yüzüne sürüyor, oradan aşağı memelerine götürüyor, onlara sürüyor, bir birinin bir diğerinin ucuyla okşuyordu...

    Sonra sikimi kaptı birden ve başını emmeye, "Mmmmm!" diye sesler çıkarmaya başladı. Eli de külotunun üzerinden amını okşuyordu. Yavaş yavaş derken daha da ilerledi ve ağzına sikimin tamamını aldı, başını ileri geri oynatarak vakumluyordu. Ben artık tahammülün son noktasındaydım, omzundan hafifçe ittim ve "Her an gelebilirim!" dedim. Ağzından çıkarmadı ve patla der gibi suratıma baktı. Ben de, "Ooohhh!" diye hırıltılı bir bağırmayla boşalttım tüm döllerimi ağzına. Ağzından hiç çıkartmadı, son titremelerime kadar hem emdi, hem yuttu. Öyleki sikim ağzında ileri geri girip çıkarken bir döl kırıntısı dahi görünmüyordu. Kasılmalarım en son bittikten sonra da 15-20 saniye daha emdi ve sikimi yalayarak ağzından çıkardı. Ama sikim halen sertti. "Ay inanmıyorum, halen taş gibi!" dedi. Ben de, "Canımm, çok süperdi, ama sen daha açsın, şimdi ben senin tatlını yalayayım hadi!" dedim. "Evetttt!" dedi, külotunu çekip attı ve hemen amını ağzıma dayadı. Dizleri geri kıvrık, kendi de geriye yaylanmış vaziyette amını ağzıma bastırıyor, ben de bu muhteşem etli amcığı somuruyordum...

    Zaten azmış olan Zeliha hemen kasılarak ve kasıklarıyla ağzıma kerkinerek, kısa kısa vuruşlarla, "Buuu, işte buuu!" diyerek boşalmaya başladı. Ağzım ve çenem amının suyuyla, bal kasesine daldırmış gibi sısrılsıklam ve vıcık vıcık oldu. Kasılma ve titremeleri geçince Zeliha dudaklarıma yumuldu ve ağzımdaki bu en ballı sıvıyı, ağzımı emerek yaladı, yuttu ve "Ohhh, amımın tadı da çok güzelmiş!" dedi. Sonra yavaşça koluma, omzum hizasından yattı ve dinlenmeye koyuldu. Bu arada parmaklarının sırtıyla hafif hafif göğsüme, oradan sikime kadar sürterek okşuyordu. "Teşekkür ederim Ercan abiciğimmm! İnan iki yıldır yarak yüzü görmedim. Çaresiz ve birdaha olamayacağını öğrendikten sonra hep kendi kendimi tatmin ettim ve biliyormusun, tek objem hep sendin. Neden bilmiyorum ama, senden başkasını düşünmedim bile. Bu sabah bile sen içerde yatarken seni hayal edip, sağ elimin kutsal iki parmağıyla amımı parmaklayarak, sanki senin bu güzel sikinmiş gibi boşaldım. Ama inan hayallerimde bile sikin bu kadar büyük değildi!" dedi.

    Ben de, "İnan ki Zeliha, sen ateşlenene kadar hiç böyle birşey düşünmemiştim, bir anda oldu..." dedim. Göğsüme doğru hafif doğrularak, korkmuş, utanmış, kırgın ve hayal kırıklığı karışımıyla, hepsinden önemlisi yarım saat önceki o mahzun anlamla yüzüme bakarak, "Üzgün müsün, pişman mısın yoksa?" dedi. "Hayııır!" diye bağırdım, "Hayır, hayır! Sana yemin ederim, hiç bu kadar güzel seks yaşamamıştım!" dedim. Yüzüne bu kez memnun, mutlu ve muzaffer bir anlam yayıldı ve "Daha ne yaptık ki!" dedi. Başını aşağı eğip sikime baktı ve eline alarak, "Tanrım yaa inanamıyorum, hiç yumuşamadı bu!" dedi. Ben de elimi onun daracaık amcığına attım. Amcığı çok güzeldi bu arada, tam sevdiğim türden, etli iç dudakları ve küçük parmağımın ilk boğumu kadar olan bızırı pespembe ve şişmiş dış dudakların arasından dışarıya fırlamış kabarmış ve sulu bir reçel kıvamındaki am suyuyla vıcık vıcık olmuştu. Daracık diyorum, çünkü bir parmağım bile zor sığıyordu neredeyse. Doğumunu sezeryanla yapmıştı zaten ve 2 yıldır da parmakları dışında hiçbirşey sokmamıştı bu amcığa...

    Zeliha sikimi biraz yalayarak, "Bu güzel şeyi içimde istiyorum, hemen şimdi! Sen hiç birşeye karışma, o kadar açım ki, seni ben sikeceğim! Sen sadece aynen böyle yatmaya devam et!" dedi. Yavaşça yanımdan sıyrıldı, sağ bacağımın yanındaki sol bacağının üzerine yüklenerek sağ bacağını ata binecek gibi üzerimden aşırdı ve doğruldu, sikimi tuttu, alttan o etli, o ballanmış amının dudaklarına sikimin başını 10-15 saniye sürdü. Bu anda bile titriyor, "Offffff!" diye sesler çıkarıyordu. Sonra yavaş yavaş, milim milim sikime oturmaya başladı. Amcığı gerçekten çok sıkıydı, ama vıcık vıcık ballı olduğu için sımsıkı da olsa canını yakmadan muhteşem his uyandırarak giriyordu. "Offffff, bu çok kalııınnn!" diye bağırdıktan sonra, "Ama çok güzeeeelllll!" diye inledi. Tam dibine kadar oturunca, sikim amının rahim ağzı kısmına dokundu. "Offfff, bunu Altanda daha önce hiç hissetmemiştim! Aman Tanrım, ne muteşem bir duygu buuu!" dedi ve 10-15 saniye öylece bekledi. Üstüme oturmuş, amı sikimi sımsıkı sarmış, elleri göğsümde dikilmiş vaziyette, amının kasları refleks olarak kasılıp gevşiyor nabız gibi atıyordu...

    "Tanrım, sonsuza kadar sürsün buuu!" diye inledi, sonra hafif hafif inip çıkmaya başladı. Önceleri yavaş yavaş, sonra giderek tempoyu artırdı. Oturup kalkıyor, inlemeleri artıyor, bu arada göğüslerimde olan elleri istemsizce ama çok kuvvetle sıkıyordu. Oturup kalktıkça o muhteşem güzellikteki memeleri çok güzel salınımlarla sallanıyordu. Ben hiç hareket etmiyor, sadece memelerini sıkıyordum. Zeliha inleyerek kasıklarımı dövüyor, götünün kanatları taşaklarıma vurdukça şap şap sesler çıkıyordu. Biraz canım acıyordu, ama aldığım zevkten dolayı aldırmıyordum. Gittikçe hızlandı, çılgınlaştı, "Sik beni Ercan abi, sikk, nolur sik daha, siiikkk!" diye bağıra bağıra kasılmaya ve titremeye başladı, öylece göğsüme kapaklandı. Amı halen kasılıp duruyordu. Rahatlayana kadar 2 dakika kadar yattı öylece. Ben de bir yandan saçlarını, bir yandan hafif hafif sırtını ve kalçalarını okşuyordum...

    Neden sonra Zeliha farketti sikimin içinde halen semsert durduğumu ve boşalmamış olduğumu. "Aman Tanrım, yaa bugün tüm mutsuzluğum sınırsız bir mutluluğa dönüştü, ama aynı zamanda şaşkınlıklar yaşıyorum, bu ne sendeki Ercan abi? Bu inmez mi hiç? Altanın performansı malum, ama hiçbir arkadaşımda böyle birşey duymadım bile! Utandım şimdi, seni boşaltamadım!" dedi. "Yok, boşver. Biliyorsun ağzına çabuk geldim, ama boşalınca böyle oldu. Boşaltırsın merak etme... Hadi pozisyon değiştirelim!" dedim. Üstümden kalktığında amından çıkan sikim onun ballı sıvılarıyla bulaşmış ve parlaktı. "Domal!" dedim. "Olmaz, korkarım..." dedi. "Yok, götünü sikmeyeceğim, amından yine!" deyince diz dirsek pozisyonu aldı. Aman Tanrım böyle güzel kalçalar olmazdı. İnanılmaz güzellikte yuvarlaklardı ve arasındaki göt deliği anca bir kurşun kalemin ucu girecek kadardı. Zaten kıyamazdınız oraya sokmaya. Fakat domalmış pozisyonda arkadan fırlamış amının da görünüşü inanılmazdı...

    Sikimi elime aldım ve başını 8-10 kere amının dudakları arasında sürttüm. Yine ıhlamaya başlamıştı. Yavaşça yüklenmeye başladım. Yavaş yavaş girdi sikim amına ve kasıklarım tam kalçalarına yapıştı. "Offff! İşte buna bayılıyorum, o kalın damarlı yarağını amımın duvarlarının her milimetrekeresinde hissediyorum ve yine rahmime dayandı sikin. Ohhhhhh!" diye inledi. Yavaş yavaş girip çıkmaya başladım ve hep yavaş tempoda gir-çık yapmaya devam ettim. Zelihanın inlemeleri hızlanıp çığlıklara dönüştü yine, "Ooggghhhh, ırrgggghhh!" diye hırıltılı bir hal aldı, "Pompala erkeğimm, sikicimmmm, sikkk, sokkkk, hızlı pompalaaaaaa, sert vur bebeğim, vur vur vur..." diye bağırıyordu. O kadar azgınlaştı ki, hızlı vuruşlarım yetmedi, kendisi de götünü kasıklarıma vurmaya başladı. Amına girip çıkan sikimin çıkardığı vıck vıck sesleri, kasıklarıma ve taşaklarıma vuran kalça ve kasıklarının şap şap seslerine karışıyor, ikimizi de azdırıyordu...

    Nerdeyse 20 dakika olmuştu. Ta ilk sikmeye başlayalı beri o bir kez boşalmış, ben daha boşalmamıştım, "Artık patlamak üzereyim, çıkacağım!" dedim. "Hayırrrr!" diye inledi histerik bir şekilde, "Sakın çıkmaaa, içime akıtt, umrumda değil hiçbirşey, boşal, patlat, tüm dölünü akıt içime!" dedi. "Hadi o zaman beraber olsun!" dedim. "Evettt beraber olacak, zaten ben geliyoruuuum!" derken, ben de artık dayanma noktamın sonuna gelmiştim, ben de hırıldayarak ve bağırarak patlattım. Zeliha kasılma ve histerik titremelerle yüzükoyun kapanmış ve "Iıııııghhhh!" diye bağırırken, ben amına doldurdum tüm döllerimi. İkimiz de son kasılmaları yaşarken ter içinde kalmıştık. Sık sık soluyarak öylece ben de kapaklandım üstüne. Zeliha altımda, "Tanrım yaaa böyle ölmek istiyorum!" diye inliyordu, sikim içinde yavaş yavaş küçülürken. Bu arada ben onun ensesine sırtına öpücükler yağdırıyor, o da benim ellerimi öpüyordu. Döllerim ve onun aşk sıvıları kanepeye akmış ufak bir gölcük olmuştu.

    Yavaşça çıktım içinden, kalçalarına öpücük kondurdum. Zeliha döndü kanepede oturdu. Sikimi tutup, memnuniyetini gösteren öpücüğünü sikime konduruyor, "Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim!" diye inliyordu halen...

    [Ercan]

    KOCAMA KUMA 1

    Merhaba Ben Nermin, Önce kısaca kendimden bahsedeyim.

    İstanbul Avrupa Yakasında oturuyorum, 51 yaşında, sağlık meslek lisesi, laboratuar teknisyenliği mezunuyum. Eşim İsmet Diş Hekimi 65 yaşında, Avrupa tahsilli, çağdaş, eksiğini fazlasını bilen, mesleğinde başarılı, anlayışlı ve şefkatli biri. Eşimle 30 yıl önce tayinim dalayısı ile Batman'da tanıştık, bir yıl sürmeden de evlendik ve ardından istifa ettim, o günden bugüne de ev hanımıyım. Evliliğimiz çok yadırganmıştı, aradaki yaş farkı, kariyer farkı, ailelerin statü farkı vs.vs. Evliliğimizin 2 ana sebebi vardı ben güzel ve oldukça alımlı, eşim ise popüler, kariyer sahibi ve zengin biri idi. Başlangıçta çok bunaldım ama eşim çok destek oldu ve hep arkamda durdu bu da Eşimi daha çok sevmeme nedendi. Evliliğimize Benden çok O sahip çıktı. Zaten mahalle baskısı da artınca ve Eşim İstanbul'dan da iyi bir teklif alınca, 5. yılda buraya taşındık. İlk 4 yıl içinde 2 de çocuk sahibi olduk, ikisi de okuyup evlenip hayata karıştılar. Şimdi ikisi de yurt dışındalar.

    Evliliğimiz yatak hariç mükemmel ve örnek sayılır, ama Eşim çok anlayışlı olduğu için dikkatli ve seçici olmak kaydı ile Beni serbest bıraktı. Ben de kaçamaklarımı hep tatillere sığdırdım. Ben de iyi seçimler yaparak çok şükür bir sorun yaşamadım. 20 yıldır süren ilişkim bile var ve eşimde bilir. Hatta çoğunda da seyirci olur.

    1,70 boyunda, bakımlı ve düzenli spor yapan biriyim, aralıklı olarak ta estetik olurum.

    Yaklaşık 6,5 ay önce de göğüs ve vajina estetiği yaptırdım. Yani en fazla 30 yaş gibiyim. Çoğu yerde eşimi babam zannederler.

    Gelelim hikayemize, oturduğumuz sitede yan komşum Süheyla Abla Karadeniz'li çok vefakar ve candan bir komşum, 15 yıldır bir aile gibi olduk neredeyse. Süheyla Abla'da eşi işadamı, bir oğlu 2 kızı var.

    Süheyla Ablanın kız kardeşi Sevim Hanım'da Karadeniz'de oturuyor, eşi işadamı hem İstanbul'da hem memlekette işleri var ailenin.

    Sevim'in 2 oğlu var, burda karşıda üniversite okuyorlardı. Alpay ve Selçuk Zaman zaman Süheyla Ablaya gelirlerdi. Ayrı gayrı olmadığından hep içiçe ve çok samimi idik. Zaten anneleri ile de arkadaş idik.

    Büyük olan Alpay oldukça yaramaz ve çapkın biri idi. Her fırsatta bana kur yapardı Ben de güler geçerdim. Doğrusu çok yakışıklı ve alımlı biri olduğundan Ben de ilgisiz kalmaz ve hoşlanırdım. Ama korkudan bir türlü fazla yüz vermez idim.

    Gel zaman git zaman bu okulu bitirip memlekete döndü ve aramızdaki istek eyleme dönüşmedi.

    Aradan 3 yıl falan geçti, Bir gün Süheyla Abla Bana geldi biraz tedirgin ve şüpheli bir hali vardı; hayrola falan derken Kadın anlatmaya başladı.

    Küçük kızı Pelin ile yeğeni Selçuk birbirlerini seviyor ve çıkıyorlarmış, Sevim de bu işi bitirelim bunları baş göz edelim diye sıkıştırıyormuş Ablasını.

    İyi Abla dedim bak ne güzel bir kısmet, elin bilmediğin adamına vereceğine kızını tanıdığın bildiğin ve de yeğeninden iyisini mi bulacaksın, çocuk yakışıklı,terbiyeli, kariyerli, iş güç sahibi ver gitsin deyince biraz rahatladı. Sahi mi kız dedi, Sahi dedim. Aferin kız senin sağ duyuna güveniyorum, Sen okey diyorsan bu iş oldu demektir hadi patlat kahveleri dedi. Bi şartla dedim Sevim'e Ben müjde vereceğim dedim, tamam Kız top sende ne yaparsan yap dedi. Aradım Sevim'i, Sevim Kız dedim kızımızI istiyorsan Benden isteyeceksin ve hediyem de kalın olacak dedim gülüştük, hayırlaştık……

    Derken 2 gün sonra baktım yabancı bir telefon, açtım, Benim belalım Alpay, İstanbul'un en güzeli Nermin Ablam, Kürt Afrodit, falan filan derken, Bende bu sefer biraz ilgili davrandım, biraz kahkaha attım falan, Abla Annem dedi; Nermin Ablana kalın bir bilezik al, nasıl bir model olsun, ben bir kaç tane beğendim, resim atayım bir bak ya da sen resim at, Ben ona göre alayım diye soruyor. Ben de yok oğlum şaka yaptım Annene çok teşekkür ederim almış kadar oldum, gerek yok hayatta kabul etmem deyince, tamam Abla Ben Sana başka bir kalın hediye getirecem, inan İsmet Amcam hiç Sana vermemiştir öylesini demez mi, farkında olmadan birden bir kahkaha attım hınzır Seni dedim. Demez olsaydım gene başladı Mezopotamya ateşi gibi yaktın beni, bugün İsmet Amca ölse haftaya Seni istemezsem namerdim, dedi biraz daha şakalaştık görüşmek üzere dedik telefonu kapattık. 2 dakka sonra yine aradı bu sefer abla gitti Neroş olduk. Şaka yollu Ne lan ne istiyorsun diye cevaplayınca, Neroş ne olur bu sefer beni kırma, inan yanıyorum Sana deyince, Bende tamam hele o gün gelsin bakarız deyince bir yupiiii çekişi var görülmeye değerdi.

    Derken 1 hafta sonra cumartesi öğleden sonra bunlar kızı istemeye geldiler.

    Çok kalabalık olmasa yine de 5-6 aile olunca ev ortamı için kalabalık sayılırdı.

    Ortamın 4 heyecanlısı vardı. Pelin-Selçuk ve Biz. Yani Ben ve Alpay.

    2 gün öncesi çarşıya çıkıp, saks mavi omuz ve göğüs dekolteli, vucudu iyice saran likralı kumaştan kısa ve hafif yırtmaçlı bir abiye, aynı renkten bir tanga takım, çorap, ayakkabı ve çanta aldım. Her yer saks mavi oldu Bende. Ağdamı vs. yaptım. Sabah kuaföre gittim dönüşte eşim sormaz mı hayrola kız sende bir haller var, Sanki Pelin'i değil Seni istemeye geliyorlar deyince, bakalım belki Bize de bir kısmet çıkar deyince sarıldı ve öptü eğlen Aşkım yeter ki Sen hep böyle mutlu ol, yanımda ol dedi. Ben de içten bir teşekkür öpücüğü ile öptüm kendisini. Saati çatınca da Süheyla Ablalara geçtik.

    Hoş beş isteme faslı sohbet derken bu arada Benim Alpay hiç açık vermiyor, Ben yokmuşum gibi davranıyordu. Bu hali Bende iyice bir güven ve istek oluşturdu. Yerimde duramıyordum iyice ıslanmıştım. Bahçeye bir sigara içmeye çıktım az sonra Benimki geldi o kontes çok harikasın başım döndü, lal oldum dedi, bak dedim her şey hoş güzel ama ya bir sakatlık yaparsan, Ben biterim, bu güzel dostluklar biter, iyisi mi vazgeçelim bu sevdadan dedim. O da bak dedi bütün sevdiklerim içer de onların üzerine yemin ederim ki, Sana karşı bir yanlışım olmayacak. Sana hep saygılı bir sevgili olacağım dedi tamam konuşuruz ama zorlama yok dedim ve anlaştık. 2 saat sonrası akşam yemeği için Florya sahildeki bir restoranda buluşmak için anlaştık.

    Derken biraz düğün dernek yaptık, ortam da sakinleşti, gece Halama uğrayacam diye izin isteyip eve geçtik. Eşimden gece için izin istedim, ben demiştim sende bir hal var deyip takıldı biraz. Kim falan sorunca Alpay demedim eskilerden Volkan'ı dedim. Bir şartla dedi gelince anlatırsın dedi, gülüştük öpüştük. Makyajımı tazeledim, sakinleşmek için bir tek tekila içip, bizim duraktan araba çağırmamak için arabama atladım çıktım. Arabayı Yol üstünde Eşimin kliniğinin otoparkına bırakıp bir taksi çevirip restorana geçtim.

    Sevgilim sakin bir köşe ayarlamış, Beni bekliyordu. Yemek yerken de o çocuksu ruh gitmiş tam bir beyefendi karşımda duruyordu, daha da etkilendim, bana iyice güven verdi. Ben bir bira içtim o da rakı içti, iyice birbirimize ısınınca biraz duraksayınca sohbet, gel biraz da eğlenelim, kalktık yakındaki bir otelin barına geçtik.

    Yolda takside elimi tutup okşamaya başlayınca çok etkilendim neyse otelin önüne gelince indik. Tekrar elimi tutunca bende karşılıksız bırakmadım sıkıca sıktım elini, asansörde elini belime dolayınca bende başımı omuzuna dayayıp iyice sokuldum kendisine.

    Derken bara geçtik, tanıyorlardı Bizim çapkını, güzel sahneye hakim köşe bir loca verdiler, bu sefer restorandaki gibi karşılıklı değil, kanepede iyice yanyana birbirimize sarılarak oturduk.

    Derken servis geldi, O yine rakı bende, yine biraya devam ettik, müziğe eşlik edip eğleniyorduk. Derken bir slow çalınca dans edelim mi dedi? Olur dedim piste geçtik. Belimi kavrayıp dansa başladık az sonra, loşluğunda güvencesi ile, iyice kendine çekince müthiş aletini karnımın üzerinde hissedince nazlanarak yapmmaaa dedikçe iyice kendine doğru bastırırken bir yandan da kalçalarımı okşuyor, kulağıma defalarca neredeydin şimdiye kadar gecelerimin hayal kadını, diyerek saçımı tenimi koklayıp gizliden buseler konduruyordu.

    Ben de ilgisiz kalmıyor başımı göğsüne dayayıp geldim işte aşkım diyerek karşılıklar veriyordum.

    Kalabilirmisin, oda ayırayım mı deyince bir an karar vermede zorlandım, çok ısrar etti, biraz naz yaptıktan sonra, okey dedim.

    Masaya geçtik, Oda için aşağı indi az sonra geldi odamız hazır, kalkalım mı dedi, olur dedim.

    Bardan çıktık, asansör de bir sarılışı var anlatılmaz, ikimiz de kopmuştuk ileri derecede istek ve şevhet dolu idik.

    Neyse odaya girdik, odamız suit, geniş ve denize nazırdı, omzumdan kürkümü alıp bir kenara indirdi, Ben lavoboya girdim iyice ıslanmıştım, ıslanacağımı bildiğim için, önceden pet koymuştum kukumun üstüne, peti çıkarıp lavabonun kenarına bıraktım, şeftalimi iyice yıkadım. Aynada bir baktım yeni estetik olan kukumun bu kadar çok şiştiğini ve güzel durduğunu görmemiştim. Dişlerimi fırçalayıp makyajımı gözden geçirip odaya geçtim.

    Ardından o da dişlerini temizlemek için lavaboya geçti, az sonra, lavabo kenarında unuttuğum petle çıkınca çok utandım, bu bal kimin balı, kimin için aktı diyerek peti koklayıp koklayıp emiyordu.

    Hemen sarıldım Senin için aşkım, Senin için, deyip karşılıksız bırakmadım. Bu bezi ömrümün sonuna kadar saklayacağım diye inliyordu.

    Beni kanepeye oturtup direk önümde diz çöküp, ayakkabılarımı çıkarıp, ayaklarımı öpmeye başladı, Aşkııııım, Sultanımmmm hoş geldin dünyama, inan bugün Benim düğünüm bu da gerdeğimiz, asla bırakma Beni Kadınım, dedikçe kendimden geçiyordum.

    Derken kalkıp kravatını ve gömleğini çıkartıp yanıma oturup Bana bir sarılışı vardı anlatamam. Vücut hatları kaslı ve ihtişamlı idi.

    Ben maço görünüp de bu kadar duygusal ve içten yaklaşanını görmedim.Beni kucağına oturtup önce boynumu ve omuzlarımı öpüp koklamaya başladı, Ben de ilk seferlerde biraz ağır ve nazlı davransam da, bu Çocuğa kayıtsız kalamazdım. Sen neymişsin lan dedikçe kendinden geçiyordu, Hemen dudaklarına yapıştım. Deliler gibi, birbirimize susamışcasına öpüşüyorduk, aşk sözcükleri havada uçuşuyordu. Dedim ya bu çocuğa kayıtsız kalmayacaktım, bir yandan da kemerini çözüyor, muhteşemini okşuyor avuçluyordum. O da boş durmuyor bir yandan beni soyuyor göğüslerimi okşuyor, pantolonun düğme ve fermuarını açıyordu. Derken diz çökme sırası Bana geldi, pantolonunu indirip, kilodunun üzerinden aletini okşayıp öpmeye başladım. Aleti kocaman, pürüzsüz ve kalındı, Amerika'da, Fransa'da tanıştığım zencilerinkinden bile muhteşemdi. Hemen çıplak hali ile de öpüp yalamaya başladım resmen kendimden geçmiştim.Derken ayağı kalktı ve Beni kucaklayıp öpmeye başladı, karım ol karım ol diye inliyordu. Bir yandan da beni soyuyordu.

    Kadınlığım şelale gibi akıyordu Eğilip Kilodumu çıkarırken dışa taşan ıslaklığı görünce delirdi, hemen orda duran peti kapıp kuruladı, bunu saklamam lazım, bu bez Bana Senin yokluğun da çok lazım olacak diye inliyor ve şeftalimi öpüyordu.

    Dur bakalım Sana daha neler yapacam deyip bunu yatağa atıp, üstüne uzanıp öpmeye başladım. Aleti orama burama değdikçe müthiş haz alıyordum. Resmen deliriyordum.

    Üstünde ters dönerek tekrar, kobrayı yalamaya başladım, bu arada o da şeftalime yumuldu. Sanki yutuyordu beni o içtikçe Ben sulanıyordum, Ah İsmet Amca bu şeftali böyle dar mı bırakılır, nasıl kıydın Nero'ya dedikçe, bittim tükendim sarsılarak bir anda sular seller gibi ağzına yüzüne boşaldım. Resmen yutuyordu, hemde zevkle, bittim tükendim çakılıp kaldım bacaklarının arasına. Kıpırdayamıyordum, şefkat ve sevgi ile yardım etti kaldırıp yanına uzattı, sıkıca sarılıp, kulağa hoş gelecek aşk sözcüklerini sıraladı. Bende çok müthişsin resmen bitirdin beni, neden Sana geçmişte haksızlık ettim bilmiyorum ah kafam deyince sıkıca sarıldı, Aşkım doğru zaman şimdi imiş, yıllardır bu anı bekledim, böylesi Senin açından hem daha güven verici oldu, benim içinde bir platonik aşkın gerçeğe dönüşü dedi ve öpmeye başladı. Ben de soluklanınca rahatlamıştım kontrolü ona vermiştim.

    Beni korkutan o aleti nasıl alacağım idi, ameliyat sonrası hiç bir birlikteliğim olmamıştı sadece eşimle birlikte erotik film seyreder, aleti iş görmediğinden okşar yalar arada da doktor tavsiyesi ile, kontrollüce inceden kalına doğru duvar kasları gelişimi için dildo ve vibratör kullanırdık.

    Derken silkinip kendime gelip lavaboya gidip, kendimi temizleyip, biraz kendimi dinleyip adapte olmaya çalıştım, ve kararlıca yanına geldim.

    Geldiğimde Beni bekliyordu, Kontesim diyerek kalkmaya yeltendi bırakmadım ve yanına uzandım ve dudaklarına yumuldum, öpmeye başladım, o kadife sesiyle, Nerom, Neroşum dedikçe kendimden geçiyordum, Aşkım, Kadınım dedikçe yine sularım akıyordu. Karım ol, Karım ol, sana Hanım diye diye inliyordu. Karşılıksız bırakmıyordum Alpayım'ı. Kocam, Erkeğim dedikçe iyice kendinden geçip ağlamaya başlayıp, beni teşekkürlere ve iltifatlara boğmaya başladı, doyunca öpüp, göğüslerimi yeyip, İsmet'ime, ah İsmet Amca nerden bulup da aldın bu Kızı, Bana bıraksaydın ya diye söyleniyordu.

    Aşkım Seninkinin tadı ağzımda kaldı diyerek beni ayağa kaldırıp oramı yalamaya başladı, ağzını kocaman açıp şişen şeftalimi resmen yutarcasına yiyordu, kısa sakalları değdikçe bitiyordum, onu uzatıp. deminki ters pozisyona aldım o her kıvrımı ile muhteşem aleti önce koklayıp, öpüp, yalamaya başladım boğazıma kadar çekiyordum, O'da kukumu iştahla yiyordu, iyice pişmiştim, Aşkım sıcaklığını hissetmek istiyorum dedi ve beni ters çevirip yanına uzattı. Önceleri biraz sürttürdü, korkuyordum, kalsın Aşkım ne olur dedikçe yalvarıyordu, korkuyorum Aşkım dedim, Korkma bak çok seveceksin dedi ve yavaşça girmeye başladı, bağırıyordum, bıraktı zorlamayı yanıma uzandı şefkatlice sarıldı öpmeye başladı, bu arada eliyle oramı okşayıp, parmakları ile masaj yapıp yavaşça içeriye dalıp çıkıyordu, bu Arada yine İsmet'ime saydırıyor, bu am böyle bırakılır mı diye söyleniyordu. İyice dolmuştum, Kararımı verdim alacaktım bu aleti, üstüne çıktım, sürte sürte hafifçe almaya başladım ama kendimden geçmiş patlamamak için kendimi zor tutuyordum. O da alttan zorluyordu hafifçe, derken dizim yorulma ve uyuşma arası rahatsız olunca, birden kontrolü kaybettim ve kaygan ortamda farkında olmayarak, şevhetin de etkisi ile, kontrolsüz bir şekilde Kendimi bıraktım, bağırtılar içinde aldım, bir an nefesim kesildi, alet içimde iken doğrulup, göğüslerimi okşayıp öperekten bağırtıları kısmak içinde olsa öpmeye ve cesaretlendirmeye başladı.

    Kadınım, Aşkım, Nerom, Kürdom, Karıcığım diyerek Beni güzel sözlerle uçuruyordu, aleti ateş gibiydi, Kimin için ısıttın bu fırını dedikçe kuduruyordum, artık nispeten de olsa alıştım, Bende o güzel sözlere karşılık içimi döküyordum, Erkeğim, Kocam teşekkürler harikasın, neredeydin şimdiye kadar dedikçe iyice coşuyor ve coşuyorduk….

    Hazır mısın Ben bitiyorum dediğimde, az daha, az daha bekle Sevgilim, Bana bu anı yaşat diye söyleniyordu, alışmıştım çok güzel bir ritm yakalamıştık, hadi artık dedikçe, dudaklarıma yapışıp az az daha derken, hadi aşkım bırak aşk sularını yıka beni derken, ben sarsıla sarıla boşaldım, ama ne boşalma. O'da hırıltılar, iniltiler içinde boşaldı, sanki bir roman yazmıştık.

    Öylece kaldım, sıcak sularının içimden süzüldüğünü hissediyordum.

    O anı öldürmemek için ve kutumun alışması için öylece alet içimde, Ben üstte epey bir kaldım.

    Ayağı kalktık, Kalkıp banyoya geçmek istedi bırakmadım, diz çöküp muhteşemi dilimle temizledim.

    Devamı için, O çok istekli idi ama, Ben bitmiştim, Kalktık temizlendik birer kahve içtik. İzin istedim bırakmak istemedi, ertesi gece için söz verince bıraktı. O otelde kaldı, Bende arabamı alıp eve geldim.

    Yol yürüyemiyordum, kasıklarım bacaklarım, her tarafım zevk dolu ağrılar içinde idi. Bitik ve bitaptım.

    Eve geldim, İsmet bekliyordu, halimi görünce gözleri parladı. Aşkım ne oldu böyle Sana dedi ve öptü Beni. Fena benzetmiş Seni bu Volkan, doping mi almıştı, yoksa grup falan mı yaptınız, tosta girmiş gibisin falan espiriler yaptı.

    2 buzlu viski doldurdu, bu ateşi ancak bu söker, rahatlatır deyip sarıldı.

    Anlatmayacakmısın diye ısrarla sorup duruyordu.

    Bu bir Volkan'ın işi olamaz, bilirim diye üstüme geliyordu.

    Hayır bu başka Volkan deyince, bilmezmiyim Ben deyip, böbürlenince güldük epey.

    Eşim Volkan'ı bilir, çünkü yanında çok birlikte olduk.

    O'na sürpriz dedikçe somurtuyordu.

    Tamam dedim yarın akşam kilinikte yaparız, Sende burdan online izlersin, deyince kısmen anlaştık.

    Kucaklayıp Beni üst kata odama götürüp, üstümü çıkarıp geceliğimi giydirip, ıslak tangamı da koleksiyon kasasına koymak için alıp, koklaya koklaya odasına geçti.

    Arkası yarın. Kucak dolusu öpücükler….

    Bir Filmle Başladı

    Bizim hikayemiz, iki yıllık evlilikten sonra kocamın porno koleksiyonunu keşfetmemle başladı.

    Her yeni evli çift gibi normal bir seks yaşantımız vardı. İkimiz de genciz, hormonlarımız tavan yapmış, durmadan sevişiyoruz. Ben o ilk gece, gerdek gecesi sıkıntısını atlattıktan sonra hiçbir çekincem, korkum kalmamış vaziyette, kocamın biraz aşırı isteklerine yetişmeye çalışıyordum.

    Kocamın her sevişme talebinde, biraz mırın kırın ettikten sonra okşamalarına, sırnaşmalarına dayanamıyor, arkasından gelecek zevkleri bildiğimden fazla itiraz etmeden bacaklarımı aralayıveriyordum.

    İlk aylar günde iki, günde bir derken iki günde bire, üç günde bire düşen sevişmelerimiz yine de zevk veriyordu bana, kocam zevkten bayıltıyordu her seferinde beni… İki yılın sonunda artık sevişmek için hafta sonlarını bekler olmuştuk kendiliğinden… Kocama sorduğumda yorgunum, stres, şu, bu diye geçiştiriyordu. Ben de kabullenmiştim bu durumumuzu…

    Bir gün büyük temizlik yaparken gardrobun üzerine toz almak için çıktım. Kocamın kullandığı bölümde, kullanılmayan kışlık giysilerin arkasına gizlenmiş gibi duran bir kutu dikkatimi çekti, indirip baktım.

    Bir sürü CD vardı kutunun içinde… Merakla rastgele birini aldım, dizüstü bilgisayara takıp baktığımda film olduğunu gördüm. İngilizce filmin başında masum ev kadını olan başroldeki kadın kahraman, filmin sonlarında grup sekse dalıyor, çırılçıplak koca koca penisli erkeklerle sevişiyordu durmadan… Önceden haberi olmayan kocası da tesadüfen durumu öğrenince aralarına katılıyordu.

    Önce kocamın bunları izlediğini öğrenmenin şaşkınlığı, sonra da “yoksa evlendiğim adam bir seks sapığı mı” diye endişeler içerisinde, şaşkınlıkla filmi izlerken giderek tahrik olduğumu, ıslandığımı, önünü alamadığım bir şehvete kapıldığımı fark ettim.

    Yatağın üzerinde uzanmış ekrandaki sahnelerden gözümü alamıyordum. Elim eteğimin altından önüme gitti istemsizce… Külodumun üzerinden amımı okşarken az sonra parmaklarım içime daldı. Filmdeki kadın iki erkeğin arasında tost yapılırken ben de kendimle oynamaya başladım. Kadın feryat figan boşalırken ben de nefes nefese orgazm oldum.

    İşim bitince ıslak parmaklarımı çıkarıp eteğime kuruladım. Kutudaki diğer CD'lere baktım, hepsinin de aynı şekilde porno olduğunu gördüm. Hepsi seçmece erkekler, kadınlar birbirlerine veryansın ediyorlar her filmde, kıyasıya sevişiyorlardı.

    Tamam, kocamdan öğrendiğim, bana yapmasını, zevk almasını öğrettiği şeyler elbette var ama, bu filmlerde gördüklerim aklımı başımdan aldı. Ağzım açık kalıyordu her filmi seyrettiğimde…

    Sapık kocamın hayli geniş bir beğeni yelpazesi vardı. Zencisi, beyazı, genci, orta yaşlısı, her türlü kadın, her türlü erkek rol alıyordu filmlerde… İkili, üçlü, kalabalık gruplar, masturbasyon sahneleri, sado mazo öyküler, fetişler…

    Ben birini takıp diğerini çıkarırken akşam olmuş, kocam işten gelmişti. Bana seslendiğinde yatak odasına gelmesini söyledim. Meraklı bakışlarla kapıdan içeriye girdiğinde ben yatağın ortasında çırılçıplak, yarı uzanmış vaziyette oturuyordum. Etrafımda yatağın üzerine saçılmış CD’ler, laptopun ekranında oynayan bir porno film… Gördüğü manzara buydu. Tepkimi ölçmek ister gibi yüzüme baktı. Ben de ifadesiz bir yüzle ona baktım.

    “Sonunda buldun mu hazineyi?” dedi kısaca…

    Ekranda oynayan filmin sesini kıstım biraz, inlemeler, çığlıklar azaldı.

    “Buldum. Ama neden tin tin gardroplara gizlediğini, sakladığını anlayamadım. Gerçekten, neden sakladın bunları benden?” Yatağın üzerine oturup bana baktı,

    “Ne bileyim, bana kızmandan,beni sapık diye yaftalamandan korktum işte… Kızmadın mı peki?”

    “Önce kızmıştım evet… Ama birkaç tanesini izleyince fikrim değişti.” Eğilip dudaklarıma bir öpücük kondurdu kocam,

    “Demek fikrin değişti? Hoşuna gitti mi peki?”

    Ben de onun öpücüklerine karşılık vermeye başladım. Dudaklarına yumuldum, kucağına uzanıverdim hemen… Üzerime eğilip öpmeye başladı beni… Hala filmden gelen sesler duyulabiliyordu odanın içinde… Elini bacaklarımın arasına atıp zevkten kabarmış amımı avuçladı. İnledim.

    “Amın ıslanmış, su içinde kalmışsın karıcım…” dedi dudaklarımı yerken…

    “Evet… Saatlerdir senin sapık filmlerini izliyorum… Senin yüzünden azdım. Senin bu adi porno filmlerin yüzünden… Deli ettin beni… Gelişini iple çektim.” diye yanıtlarken elimi kalkmış sikine attım, pantolonun üzerinden sıkıp okşadım. Kocam,

    “Benim adi pornolarıma bayılmış gibisin aşkım…” derken ben elimi çoktan fermuarının içine sokmuş, sertleşmiş sikini dışarıya almıştım bile… Başımı kucağına eğip başını ağzıma aldım, yalamaya, emmeye başladım.

    “Evet pis sapık… Senin adi pornolarına bayıldım. Hadi onlar gibi yap sen de… Sik beni… O kadınların dediği gibi… Fuck me…” dedim bir yandan yalamaya devam ederken…

    Orada film koptu. Ne zaman soyundu kocam, ne zaman birbirimize daldık, hatırlamıyorum. Bilgisayardaki filmde sikişenleri seyrede seyrede biz de sikiştik. Evire çevire sikti kocam… Filmde ne yapıyorlarsa bana aynısını uyguladı, filmden kopya çekti beni sikerken… Öyle bir gece yaşadık ki, ilk balayı aylarımızda bile yaşamamıştık böylesini…

    Karım porno filmlerimi bulmasın diye saklamıştım gerçekten de… Fakat bulup da kızmadığını görünce bayram yaptım. Ona da bayram yaptırdım tabi… Harika, seksi karım, o gece filmlerdeki porno yıldızlarına taş çıkartır bir performans sergiledi bana… Ne emmesi kaldı, ne gömmesi… Önden arkadan ağızdan sikmediğim yerini bırakmadım.

    O günden sonra da pornolar, sevişmelerimizin ana aksesuarı oldu. Soyunup yatağa giriyor, bir süre filmi izledikten sonra biz de onların eşliğinde birbirimize giriyorduk. Filmdeki sevişenlerin görüntüleri, inlemeleri bizi alabildiğine tahrik ediyor, havaya sokuyordu.

    “Neden daha önce yapmadık bunu kocacım” diyordu her sevişmeden sonra… “Öyle tahrik oluyorum ki bunları izlerken… Sanki biz sevişirken onlar da yanımızda sevişiyorlar. Grup seks yapıyor gibi hissediyorum kendimi…”

    “Sen de grup seks yaptığımızı düşün karıcım… Bak şu zencinin yarağına bak… Nasıl da sokuyor kadına… Düşünsene, o yarak sana girse ne yaparsın? Nasıl bağırtır seni herif…” Ekrana bakıyordu karım,

    “Aman istemem aşkım… Baksana kolum kadar var kara şey… Amıma girse yarar geçer beni bu yarak… Offf… Bu incecik kadın bu koca yarrağı nasıl alıyor amına böyle?” Karımın içinde gidip gelirken bir yandan da konuşuyordum,

    “Merak etme, alırsın sen de… O kadından neyin eksik? Amcığını doldurur bu yarak… Zevkten geberirsin…” Karım bacaklarını belime dolamış sikimin zevkini çıkarırken gözünü ekrandan ayırmıyordu,

    “Ohhh… Gebertir valla… Ama sen yanımda olmalısın. Zorlamaya kalktığında, canımı yaktığında engel olursun, di mi kocacım?” Hızlandım karımın amında, sikimi saplarcasına sokup çıkarırken,

    “Bak sen şu terbiyesize… Elin zencisiyle sikişmek istiyorsun ha? Hem de benim yanımda?” Kikir kikir güldü karım,

    “Ama ne güzel olurdu aşkım… Senin yanında yabancı erkeğin sikini yemek… Ohhh… Sikin büyüdü içimde, hissediyorum. Sen de zevk alıyorsun değil mi? Karını sikseler yanı başında… Hatta sen de bu zenciyle beraber siksen beni… Oohhhh…”

    “İnanmıyorum sana ya… Ağzına alıp yalamazdın ilk evlendiğimizde… Şu haline bak… Azgın orospunun teki oldun başıma… Beni de pezevenk yaptın çıktın.”

    “Evet… Evet aşkım… Azgın orospu oldum senin yüzünden… Sikişmeyi sen öğrettin bana… Orospuluğu da senin pornoların öğretti… Ohhh… Sik beni… O erkeklerle beraber sik kocacım… Pezevenk kocam… Dümbük kocam… Aranıza yatırın, beraber sikin beni… Her yerime sokun… Ohhh… Onlar siksin, sen seyret beni… Aşkımmm… Erkeğimmm… Hızlan… Hızlan… Aaahh… Geliyorummm….”

    Bazen öyle azıyorduk ki, kapıdan içeri girer girmez sevişmeye başlıyorduk. Film seyretmeye bile zaman bulamadan seks yapıyorduk. İşte o anlarda birbirimizi azdırmak için olmadık şeyler söylüyor, olmadık fantezilerin hayalini kuruyorduk. Hep başkaları, etrafımızdaki başka erkekler, kadınlar vardı bu fantezilerde…

    “Ev sahibi sikiyor seni karıcım…” diyordum karımı sikerken… “Hasan bey koca sikini sokuyor sana… Kirayı almayacakmış güzel sikişirsen…”

    “Ohhh… Siksin kocacım… Ev sahibi siksin beni… Merak etme… Çok güzel muamele yaparım ben ona… Üste para bile verir bana… Hadi geçir sikini Hasanım… Oh, çok büyükmüş senin sikin… Kocamın sikinden daha büyükmüş. Ah ne güzel sikiyormuşsun sen… Harika… Ohhh… Sen beni sikerken, kocam da sizin evde, senin karını sikiyor… Ne güzel… Ooohhh…”

    Bir başkasında işyerinde beraber çalıştığımız, evimize gidip gelen Metin abiyi alıyorduk yatağa… Bizden yaşlıydı ama kendine bakıyordu. Yakışıklıydı. Spor salonlarına gidiyordu hep, üçgen vücutlu, sırım gibi bir şeydi… Karım altıma yatarken onun ismiyle hitap ediyordu bana,

    “Hadi Metin abi… Sik arkadaşının karısını… Amına koy… Kocam senin kadar güzel sikemiyor beni… Hadi o gelmeden sik beni Metin abi… Ooohhh…”

    “Ulan orospu… Ulan kahpe… Demek Metin abi ha? Al ulan sana Metin abinin yarağı…”

    “Evet o kocacım… Yakışıklı arkadaşın senin… Sporcu arkadaşın… Yakışıklı Metin abin… O siksin beni… Söyle ona… Sikini geçirsin bana… Çok güzelmiş siki… Harikaymış… Ohhhh…”

    Kökleye kökleye, bağırta bağırta, vurdurarak sokuyordum amına sikimi… Bir yandan da hınçla bağırıyordum.

    “Ohh… Al bakalım yarak nasıl olurmuş gör… Sikilmek ne demekmiş anla… Kocan böyle sikemez seni yavrum benim… Bebeğimm…” diye diye sikiyordum karımı… Çılgınlar gibi boşalıyorduk.

    ***

    Kocamla bambaşka bir seks yaşantımız olmuştu o pornolar sayesinde… Doymaz, bıkmaz olmuştuk seks yapmaktan… Orgazmdan orgazma sürüklenmeye bayılıyordum. Müptelası olmuştum.

    Bir Pazar günü AVM alışverişinden dönmüştük. Her zaman olduğu gibi mini etekle dekoltelerle mağazaları dolaşmıştım bütün gün… Erkeklerin bana sikecek gibi bakmalarına deli oluyordu kocam… Utanmazlar, ben ne kadar mini eteğimi çekiştirsem, kapamaya çalışsam da, gözlerini degajemden, mini eteğimin açıkta bıraktığı ince çoraplı bacaklarımdan ayırmıyorlardı kocam yanımda olduğu halde…

    Kocam da özellikle biraz aramızda mesafe bırakıyordu. Ben yalnız başıma gezinirken, mağazalardaki rafların arasında erkeklerin yiyecek gibi bana bakışlarını birebir izliyordu uzaktan…

    Öyle ki, eve geldiğimizde ikimiz de dolmuş vaziyetteydik. Elimizdeki poşetleri olduğu gibi yere bırakıp birbirimize sarıldık. Çılgınca öpüşüyorduk. Kocamın elleri mini eteğimin altına dalmış, külodumu, amcığımı mıncıklayıp duruyor, dudaklarımı öpüp ısırırken,

    “Azgın karı… Elin adamlarına göstermediğin yerin kalmadı. Teşhirci fahişe… Hem onların sikini kaldırdın, hem benim… Şu amcığına bak, nasıl sulanmış… Şimdi bir güzel yatırıp sikeyim seni de gör gününü orospu…” diye inleyip duruyordu.

    “Ohhh… Sik… Hadi sik beni aşkım… Nasıl da bakıyorlardı karına? Sikecek gibi bakıyorlardı… Oohhh… Yaraklarını kaldırdım di mi kocacım? Beni sikmek için kalktı o yaraklar… Bana geçirmek için… Hadi onların yerine sen geçir bana… Yatır beni… Sik beni…”

    Tam kendimi yere bırakıp kocamı üstüme çekmek üzereydim ki telefonu çaldı. Açmak istemedi önce… Kırmızı görmüş boğa gibi bana saldırmakla meşguldü. Fakat çalmaya devam edince küfürler savurarak elini cebine atıp telefonunu çıkardı. Ben aldırmadan önünde diz çökmüş, fermuarını açıp taş gibi sikini dışarıya çıkarmış, yalamaya başlamıştım bile…

    “Efendim Metin abi?” deyince işyerindeki arkadaşının, bizim yatağımızdaki afrodizyak seks fantazilerimizin baş kahramanının aradığını anladım. Ara sıra uğrar, bir iki sohbet ederdik, bazen yemeğe kalırdı Metin abisi…

    Kocamın eli saçlarımın arasında gezinirken başımı kasıklarına çekiyor, sikini ağzıma sokmaya çalışıyor, bir yandan da telefonda cevap yetiştiriyordu. Zevkten inlemelerini Metin abisi duymasın diye de çabalıyordu zavallı… Sikini ağzımdan çıkarıp fısıltıyla,

    “Gelmesin aşkım… Bahane uydur şuna… İşimiz var bizim… Sevişmek istiyorum ben…” dedim. Sanki ben bunu söylememişim gibi devam ediyordu konuşma,

    “Tamam abi… Müsaitiz abi… Ne demek canım? Biz de dışarıdan geldik şimdi… Hemen mi? Gel tabi canım… Bekliyoruz… Biraları almayı unutma gelirken abi…”

    Telefonu kapatıp beni ayağa kaldırdı. Sarılarak elini önüme daldırdı tekrar… Külotlu çorabın üzerinden amımı yoğurmaya başladı. Huysuz çocuklar gibi çemkirdim kocama… Dudaklarımı büzerek sinirle fırça attım,

    “Bırak allasen… Ben gelmesin, işimiz var diyorum, sen davet ediyorsun adamı… Tam azmışım, sevişelim diye deli oluyorum, senin yaptığına bak…” Büzdüğüm dudaklarıma yumuldu kocam,

    “Kızma hemen karıcım… Yakınlardaymış. Hemen gelmeyecek olsa bir posta atardım sana ama… Neyse… Geceye bırakırız biz de sikişmeyi…” Kollarından kurtulmaya çalıştım.

    “Rüyanda görürsün sen…” dedim. “Bana koca lazım, o da şimdi lazım… Ateşimi söndürecektik ne güzel… Gece falan istemiyorum işte… Sen git Metin abinle seviş…” Memelerimi avuçlarken,

    “Deli karı… Azgın şey… Ben niye sikişeyim Metin abiyle… Sen sikiş… Ateşini o söndürsün senin… Hazır senin kızgınlığın üstündeyken, amcığın yarak diye yanarken siksin seni… Hep sevişirken hayalini kuruyorduk ya, fırsat bu fırsat işte… Gelir gelmez sikiş onunla… Benim yanımda… Ben varken…”

    Pantolonun önünden çıkardığım siki şimdi çoraplı bacaklarıma sürtünüyordu. Taş gibi sertliğini hissedebiliyordum.

    “Manyak şey… Sapık… Onlar fanteziydi. Gerçek değildi ki…” dedim.

    “Neden olmasın… Hadi sikiş onunla… Tam filmlerdeki gibi… Benim yanımda siksin seni… Ohhh… Sikini geçirsin güzel amcığına senin… Hadi karıcım, olmaz deme hemen…”

    “Bırak dedim sana… Ne geniş adamsın sen yaa… Pezevenk koca… Sen hayal kurmaya devam et… Bırak beni de bir iki meze falan hazırlayayım. Madem sikmiyorsun beni…”

    Zorla elinden kurtuldum. Gerçi Metin abinin hemen gelecek olması yüzünden bırakmıştı kocam ama perişan vaziyetteydi. Önünden çıkmış, havaya dikilmiş sikini eliyle tutup içeri sokmaya çalışıyordu homurdanarak… Ben mutfağa giderken kapı çalınıyordu zaten… Metin abi gelmişti.

                                                    ***

    Karım mutfağa giderken ben de derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Sonra da kapıyı açtım, Metin abiyi karşıladım. Ellerindeki poşetlerin bir kısmını aldım. Her zamanki gibi eli kolu dolu gelmişti. Buz gibi biralar, cipsler, çikolatalar, karım için kaliteli bir kırmızı şarap… Beraber mutfağa yürürken,

    “Abi ne zahmet ettin yaa… Hep böyle yapıyorsun. Bir sürü şey almışsın yine…” dedim.

    “Ne zahmeti canım? Benim de canım sıkıldı, size uğrayayım dedim. Rahatsız ederim diye korkuyordum ama, sen ille de gel deyince…”

    Karımı görünce şöyle bir duraladı. Baktım, az önceki yaramazlığımız yüzünden karım biraz dağınık görünüyordu. Beyaz ince bluzunun üstten iki düğmesi açılmış, içindeki kırmızı sütyenin dantelleri, irice göğüslerinin çatalı görünüyordu. Açılmış bluzuyla, altındaki mini eteği, siyah çorapları, yüksek topuklu lame terlikleriyle öyle seksi bir hali vardı ki…

    Eh, az önce tüm ateşimize rağmen yarım kalan seks oyunumuzla yataktan yeni çıkmış, yeni sikilmiş gibi görünüyordu güzel karım… Öpüşmekten dudakları şişip kızarmış, saçı başı dağılmış… O da elini uzatıp bira poşetini alırken,

    “Hoş geldin Metin abi…” diye seslendi cilveli bir tavırla… “Ben de bir iki yiyecek şey hazırlayayım demiştim. Şu biraları dolaba koyayım, kalanlar ısınmasın” diyerek döndü, buzdolabının kapağını açtı.

    Elindeki bira şişelerini buzdolabına yerleştirmeye başladı. Alt raflara şişe koymak için eğildiğinde diri kalçalarını geren mini eteği biraz daha yukarıya sıyrılmış, daha da mini hale gelmişti. Bacakları neredeyse baldırlarına kadar görünür olmuştu. Kıpırdanıp hareket ettikçe o muhteşem kalçaları sanki yatakta sevişir gibi görünüyordu gözüme…

    Yutkundum. Gözlerimi karımın dolaba domalmış, uzun bacaklarını ortaya koymuş görüntüsünden ayıramıyordum. Sanki bilerek yapıyor, az önce yarım bıraktığım zevki yüzünden intikam alır gibi davranıyordu orospu karım… Silkinip kendime gelmeye çalıştım. Baktım, Metin abi de benden farksız vaziyetteydi. O da hareketsiz kalmış, vurulmuş tavşan gibi karıma bakıyordu. Ben öksürünce kendini topladı, bana baktı,

    “Gel Metin abi, biz içeriye geçelim. Gül bir şeyler hazırlar getirir.”

    Salona gidip oturduk. Televizyonda spor programı vardı, onu açtık. İzlemeye başladık. Karım mutfakla salon arasında gidip geliyor, bira, çerez, meyve falan getiriyordu. Önümüzdeki sehpayı donattı. Bizim ısrarımızla o da oturup kendine şarap doldurdu. Hep beraber yemeye, içmeye başladık.

    Sık sık karımla göz göze geliyorduk. Koltukta oturduğu yerde eteklerini toplamaya, frikik vermemeye çalışıyordu her normal kadın gibi… Bacaklarını bitiştiriyor, yan oturuyor, eteğini çekiştiriyordu. Biz iki bira, karım iki kadeh şarap içtikten sonra ortam iyice ısındı. Muhabbet koyulaştı. Karımın kahkahalarının dozu arttı. Metin abi sürekli fıkralar anlatıyor, hepimizi güldürüyordu.

    Biralarımız bitince karım mutfaktan bira getirmek için gittiğinde ben de yardım edeyim diyerek arkasından gittim. Buzdolabına eğilip bira alırken arkasından pantolonumun önünü şişirmiş, sertleşmiş sikimi dayadım karımın götüne…

    “Ne yapıyorsun, bırak…” dedi karım dolabı kapatırken… Ben boynunu öpücüklere boğarken huylanıp kaçınmaya çalıştı karım,

    “Asıl sen ne yapıyorsun karıcım? Eteğini kapatıp duruyorsun. Madem mini etek giydin, bırak kendi haline, eteğin açılıversin. Adamcağız bacak görsün biraz… Külot görsün. Güzellik görsün. Kaç senedir dul zavallı adam… Özlemiştir ev ortamında çıplak kadın görmeyi, göt bacak dikizlemeyi… Göstersene biraz adama, sevaptır…”

    “Manyak sapık… Aptal… Olur mu öyle şey? Bırak beni, huylandırıp durma… Azdıracaksın beni de kendin gibi…”

    “Az öyleyse… Adam yanı başımızda işte… Her sikiştiğimizde bunun hayalini kurmadık mı?… Biraz açılıp saçılıver, biraz gösteriver, ne olur? Karımın güzelliklerini görsün Metin abimiz… Bütün gün elin adamlarına gösterip durdun, abime de göster… Yabancı değil ya…” Kulak memelerini yalıyor, dişlerimin arasında ısırıyordum hafif hafif…

    “Sonra da siksin beni öyle mi? Bırak beni pezevenk… Asıl yabancı olmadığı için gösteremem ona… Yüz yüze bakıcaz onunla… Hep sikmek ister sonra… Bırak…”

    Zorla, balık gibi kıvranıp kollarımın cenderesinden sıyırdı, kurtuldu elimden, içeriye gitti. Ben de biraz mutfakta kaldım, olayın heyecanıyla taş gibi olmuş sikimin sertliğinin inmesini bekledim.

                                              ***

    Şu pezevenk kocam delirtecekti beni… Neler söylüyordu böyle? Tövbe tövbe… Tamam fantezi yapıyorduk ama, şimdiye kadar hep yatakta kalmıştı kurguladıklarımız… Sikişmemiz bittikten sonra anmıyorduk bile… Bu gece nedense işi iyice ilerletmeye çalışıyordu adam… Azgınlık başına vurmuştu herhalde…

    Yalnız laf aramızda, ben de etkilenmiyor değildim olaydan… Zaten yarım kalan sevişmemiz yüzünden ateşim başıma vurmuş vaziyetteydi. Bir de içtiğim şarap yüzünden olmalı, başım dönmeye, içim yanmaya başlamıştı. Kasıklarımda karıncalar yürüyordu sanki… Alevden bir lav eriyik halinde damarlarımda geziniyor, aç bedenimi ateşe atıyordu.

    Salona gittiğimde Metin abi kalkıp elimden bira şişelerini aldı. Alırken parmaklarımız birbirine temas etti bir an, ürperdim. Neden böyle olduğunu anlayamıyordum. İçerde kocam götüme sikini dayadığında böyle bir şey hissetmemiştim oysa… Şimdi yabancı bir erkeğin eli elime temas etti diye hazla ürperiyordum, içim eriyordu zevkten…

    Yerimize oturup devam ettik. Ben biraz tedirgindim. Fakat şarap kadehini dolduran Metin abinin uzattığı bardağı onunla beraber fondip yapınca neşem yerine geldi tekrar… Kocam da gelip bize katıldı. Muhabbet kaldığı yerden aynı şekilde sürüyordu.

    Artık kendimi kasmayı bırakmıştım. Tam kocamın istediği gibi rahatlamış, gülüyor, konuşuyor, bacaklarımı gözlerden saklamaya çalışmıyordum. Eteğim iyice sıyrılmıştı. Ara ara Metin abinin bakışlarını yakalıyordum. Dikkatsizce sıyrılan eteğimde, bacaklarımda dolaşıyordu o bildik, sikici erkek bakışları…

    İçim bir hoş olmaya başlamıştı. Sıcak basmıştı. Bluzumun düğmeleri zaten açıktı, birini daha açtım parmaklarımla oynarken… Sütyenim iyice açığa çıktı. Metin abinin bakışları mıknatıs gibi oraya döndü konuşmanın ortasında…

    Ben iyice tahrik oldum, mayıştım. Yayıldım. Kocamın gözleri de aynı şekilde açılıp saçılan karısının üzerinde dolaşıyordu istekle, şehvetle… Onun “güzelliklerini gösteriver” diyen sesi kulaklarımda çınladıkça ben biraz daha açıyordum kendimi… İki erkeği hayran hayran kendime baktırmak hoşuma gidiyordu. Sadistçe oynuyordum onlarla…

    Sonunda yere oturup kağıt oynayalım dedik. Sehpanın üzeri dolmuş, oynayacak yer kalmamıştı çünkü… Ben kağıt destesini getirdim. İki erkeğin yanına oturup kartları dağıttım, kağıt oynamaya başladık.

    Gırgır şamata oyun sürerken ben artık iyice dikkatsiz olmuştum. Bacaklarımı ayırıyor, şarap kadehine uzanırken memelerimi açıyor, iki erkeği delirtmek için elimden ne gelirse yapıyordum. Sanırım külotlu çorabın üzerinden kırmızı külodumu bile görüyordu adamlar…

    Metin abi de, kocam da gözlerini benden ayıramıyorlardı. Çoğu kez bana bakmaktan hata yapıyorlar, ellerindeki kağıtları şaşırıyorlar, kahkahalar patlıyordu bir anda… Sonunda iyice yoruldum. Ayağa kalktım. İki erkek oturdukları yerden bana bakıyorlardı. Elimi alnıma götürdüm,

    “Beyler, müsaadenizle… Ben biraz çarpıldım galiba… Siz devam edin, ben şu koltuğa uzanayım biraz… Sen yabancı değilsin Metin abi…” diyerek üçlü koltuğa gittim, sırt üstü uzandım.

    Gerçekten başım dönüyordu. Bacaklarımı uzatıp gözlerimi kapattım. Altımda mini eteğim olması önemli değildi, zaten görecekleri kadar görmüşlerdi ne varsa…

                                                   ***

    Karım koltuğa uzandığında bacakları iyice açılmıştı. Harika görünüyordu. Nefes alıp verirken inip kalkan göğüsleri, düğmeleri sütyene kadar açılmış bluzuyla, sıyrılan mini eteğiyle, uzun, çoraplı bacaklarıyla ölümüne seksi görünüyordu karıcığım…

    Baktım, Metin abi benden çekiniyor bir yandan, hemen önündeki seksi manzarayı kaçırmak istemiyor bir yandan… Oturduğu yerde elini önüne bastırıp kıpırdanıp duruyor, yan yan kaçamak bakışlarla sereserpe yatan karımı dikizlemeye çalışıyor… Adeta işkence gibi… Onu biraz rahatlatmaya karar verdim. Ayağa kalktım,

    “Bu biralar çişimi getirdi yaa… Ben gidip bir rahatlayayım Metin abi, sen devam et…” diyerek yalpalaya yalpalaya çıktım salondan… Ben yokken olacakları fena merak ediyordum. Banyoya gidip musluğu açtım. Hemen geriye dönüp salon kapısının yanında mevzilendim.

    Metin abi sırtı kapıya dönük, gözü karımda, çarpılmış vaziyetteydi. Bir ara kapıya dönüp baktı, suyun sesini duyunca işediğimi düşünüp rahatladı, tekrar karıma döndü… Eli sikinin üstünde, kalkan sertliğini oğuşturup duruyordu. Yavaşça ayağa kalktı, karımın uzandığı koltuğun yanına gitti. Fısıltıyla karıma seslendi,

    “Gül… Gül…” diye, eliyle omzundan tuttu. Karımdan ses çıkmadı. Gözleri kapalıydı hala… “Gülüm… Canım… Aşkımm…”

    Metin abi elini karımın bacağına götürdü, tüy gibi, hafifçe bacaklarında dolaştırdı elini… Uzandığı yerde arkasını dönen karımın kalçaları olduğu gibi Metin abinin gözlerinin önündeydi şimdi… Uzun uzun okşadı karımın bacaklarını… Elini eteğinin üzerinde, kalçalarında, incecik belinde, omuzlarında dolaştırdı. Karım uykusunda hoşnutlukla, inler gibi sesler çıkarıyordu her yeri okşandıkça… Zevk alıyordu.

    Baktım, normal işeme süresini geçiriyorum, gidip suyu kapattım. Banyodan geldiğimi haber veren ayak sesleriyle yürüdüm, salona girdim. Metin abi benim sesimi duyunca hemen karımı okşamayı bırakmış, yere oturuvermişti. Yüzünün kızarıklığı, önünün kabarıklığı geçmemişti ama… Sanırım adrenalin tavan yapmıştı Metin abide…

    Biraz daha sohbet ettik. Biz konuşurken karım uykusunda döndü, sırtüstü uzandı. Bacağının biri dizden yukarıya kıvrılmış, diğerini uzatmıştı. Mini eteği kasıklarına kadar sıvanmıştı bu durumda… Külotlu çorabın danteli, içindeki kırmızı tangası görünüyordu incecik siyah çoraptan…

    Yutkundum. Öyle güzeldi ki karımın görüntüsü… Üstelik bunu sadece ben değil, yanımda yabancı bir erkek de benimle beraber izliyordu. Görmezden geldim. Uzun bir süre Metin abinin de manzarayı izleyip sindirmesine, adamın iyice azmasına izin verdim. Sonra kalkıp,

    “Hay Allah, şarap çarptı galiba Gülümü… Ben şunu kaldırıp yatırayım Metin abi…” diyerek karımı kaldırdım. “Hadi aşkım, burada uyuma, yatağımıza gidelim…” dedim.

    Mırıldanarak kalkan karımın eteği beline çıkmış, kırmızı tanga külodu bile görünüyordu ayaktayken… Metin abinin istekli bakışları üzerimizdeyken çekiştirip düzeltmeye çalıştım becerebildiğim kadarıyla, sonra da koluna girip yatak odasına götürdüm. Bluz, etek, külotlu çorap, tanga ne varsa üzerindekileri çıkardım. Çırılçıplak vücuduna şeffaf minicik fantezi geceliklerinden birini geçirip yatağa uzattım.

    Doğrulup peri kızı gibi yatakta yatan karıma baktım bir an… Bembeyaz, çıplak vücudunu örten minik tül gecelikle öyle güzel, öyle seksi görünüyordu ki… Dayanamadım. Eğilip bacaklarını araladım, karıcığımın kaymak gibi, kutu gibi amını yalamaya başladım.

    Ben amının dudaklarını somurdukça, sertleşen klitorisini emdikçe karım sesli sesli inlemeye başladı. Zevk alıyordu karım… Göz kapakları yarım açılıp bana baktı şehvetle… Aldığı zevk nedeniyle uykusu biraz açılmış gibiydi… Bacaklarının arasına girdim. Sikimi pantolondan çıkarıp iyice ıslanmış, su içinde kalmış amına sürtmeye başladım. Elini uzatıp sikimi okşadı.

    “İstiyor musun?” dedim fısıltıyla… “Yarağımı geçireyim mi amcığına?” Kedi gibi gerindi karım,

    “Evet… İstiyorum… Çok istiyorum hem de… Hadi sok onu bana…” dedi inleyerek…

    “Hadi gel aşkım…. Kalk, içeriye gidelim… Metin abiyi de delirt bu kılığınla… Üçlü seks yapalım… İkimiz aramıza alıp sikelim seni… Zevk verelim sana…” Sikimi yavaş yavaş sokuyordum amına… Zevkle inledi,

    “Hayır…” dedi. “Sapık şey… Sadece sen… Sen sik beni…”

    Hayır demesine rağmen amı su içindeydi, zevk suları amından taşmaya, götüne süzülmeye başlamıştı. İyice içine girdim, bir iki gidip geldikten sonra çıkardım sikimi… Zevkle inleyen karımı öylece, bacakları ikiye ayrık, kıvranırken bıraktım. Sikimi pantolondan içeri sokup salona döndüm.

    Beni bekleyen Metin abiyle içmeye devam ettim. Arada kalkıp içeriye gidiyor, karımın amını yalayıp geri dönüyordum. Bir sonraki gidişimde yine sikimi çıkarıp amına sokuyor, tekrar çıkarıyor, aynı şekilde karımdan içeriye gelmesini istiyordum.

    “Hayır, hayır, hayır…” diye inliyordu ben üstünde tüm ağırlığımla çıplak bedenini ezerken… Bacaklarını belime dolamaya, benim çıkmama izin vermemeye çalıştı ama başaramadı.

    “Madem benim istediğimi yapmıyorsun, ben de seni sikmicem… Kal öyle sulu amcığınla… Yarak diye kıvran…” Yine kalkıp çıktım, içeriye gittim.

    Metin abi merakla bana bakıyordu. Önümdeki kabarıklık saklanamaz haldeydi. Sanki ne yaptığımı anlamış gibi gülümseyerek bakıyordu bana…

    “Hayrola? Gül uyumamış galiba arkadaşım…” dedi önümü işaret ederek… “Ah siz gençler… Aklınız fikriniz sekste… Hiç fırsat kaçırmıyorsunuz. Ne mutlu size…“

    Önce pantolonun önüne baktım, ıslanmıştı. Sonra Metin abinin yüzüne baktım düşünceli bir tavırla… Bir kısa an kararsızca bocaladım. Sonra,

    “Metin abi… Gel bak, sana ne göstericem…” diyerek içeriye çağırdım adamı…

    Yatak odamıza doğru giderken Metin abi merakla peşimden geliyordu. Ben kapıda durunca o da durdu. İçeriyi gösterdim başımla… Uzanıp baktı.

    Karım yatakta sereserpe uzanmış, kırmızı gece lambasının ışığında, üzerinde tül mini gecelikle yatıyordu. Bacakları aralıktı. Az önce sikimi çıkarıp kalktığım şekilde kalmıştı. Memeleri inip kalkıyordu derin nefeslerle… Bir eli memesini avuçlamış, kabarık ucunu parmaklarıyla kavramıştı. Diğer elinin parmakları da önünde, amcığının üzerindeydi. Fısıldadım,

    “Nasıl? Güzel değil mi?” dedim adama… Offf… Çırılçıplak karımı yabancı bir erkeğe gösteriyor, fikrini soruyordum. Heyecandan ölmek üzereydim. Metin abi yutkundu, konuşabilmek için bir nefes aldı,

    “Deli misin? Böyle güzel, böyle seksi kadın görmedim ben… Senin karın bir harika arkadaşım… Çok şanslı köpeksin sen…”

    “Evet Metin abi… Çok şanslıyım. Böyle güzel, seksi, hep yarak isteyen, istekli bir karım var benim… Sen de görüyorsun işte…” Durdum, heyecanla karımın güzelliklerini seyreden adama baktım, “Sen de onu istiyorsun değil mi? Sikmek istiyorsun karımı…” Bana dönüp bir şeyler söyleyecekti, engel oldum “Ben yokken karımın bacaklarını, her yerini okşadın salonda, gördüm. Her zaman gözün benim karımın üstünde… Benim için problem değil abi, aksine heyecan verici, tahrik edici… Aslında karım da içten içe seni istiyor, ama bunu kabul etmiyor bir türlü…”

    “Deme ya… Ulan arkadaş, hastayım senin karına… Ne otuzbir çektim senin karın için bilemezsin. Ah, bir sikebilsem senin gösterip de vermeyen orospu karını… Dünyalar benim olurdu. Nasıl yapalım peki? Karını nasıl razı edeceksin? Yoksa tecavüzü düşünmeye başladım ben…”

    “Sen burada sessizce, hazır kıta bekle… Hiç sesini çıkarma… Ta ki ben seslenene kadar…” diyerek içeriye girdim.

    Yatağın yanında durup karıma baktım. Bakarken üzerimde ne varsa çıkarıp attım, çırılçıplak kaldım. Karımın üzerine eğilip her yerini öpüp yalamaya başladım. Karım yine inlemeye başlamıştı gözleri kapalı… Huşu içinde, tüm bedeninde dolaşan ellerimin verdiği zevkin tadına bakıyordu.

    Ellerimle karımın her yerini dolaştım. Sonunda dudaklarımı kasıklarına gömüp amını yalamaya başladım. Ellerini saçlarımın arasında dolaştırıyor, beni kendine çekiyordu. Ben de ağzımı kocaman açmış, kutu gibi amcığının dudaklarını ağzımın içine doldurmaya, emmeye çalışıyordum. Dilimle sikiyordum karımı… Karım zevkten kalçalarını indirip kaldırıyor, yatağı dövüyordu kalçalarıyla… İncecik geceliği yırtıp attım, çırılçıplak bıraktım karımı…

    Başımı kapıya çevirdiğimde Metin abi de soyunmuş, adem baba vaziyetinde sikini eliyle sıvazlayarak bizi izliyordu. Loş kırmızı ışıkta, elinde benimkinden uzun, koca sikiyle bir şeytan gibi göründü gözüme… Karımı sikmeye hazırlanan bir şeytan… Onun deli gibi bakan gözlerinin önünde karımın bacaklarını araladım, sertleşmiş sikimi karımın amına soktum bir hamlede…

    “Aahhh…” diye inleyerek sarıldı bana karım… Birkaç kez gidip geldim. Karım altımda kendini kaybetmiş gibiydi. Yarağımı yedikçe kıvranıyor, inliyor, bağırıyordu,

    “Ohhh… Çok güzel… Sik beni kocacım… Geçir amıma… Sik… Sik… Doyur beni…”

    İyice zevke gelmiş, geri dönülemez noktalara ulaşmıştı karım… Bir anda çıktım içinden, kalktım. Metin abiye elimle gelmesini işaret ettim. Karım amcığı bir anda boş kalınca hoşnutsuzlukla homurdanmış, gözlerini açmıştı nedenini öğrenmek için…

    Önce bana baktı, sonra çırılçıplak yanımda dikilen Metin abiye… İkimiz de önümüzdeki dimdik erkeklik organlarımızla ona bakıyoruz, heyecan içinde… Ellerini kasıklarına götürüp ıslak amını, bacaklarının içlerini okşarken hırsla homurdandı,

    “İlle de siktireceksin beni ha? Peki… İstediğin gibi olsun benim pezevenk kocacım… Gel Metin abi… Sik şu pezevengin karısını… Amına koy karısının… Çok istiyor sikilmemi… Ben de… Ben de istiyorum. Dayanamıyorum artık… Biriniz gelip sikin beni… Bekletmeyin…“

    Metin abi benim yer vermemle, karımın yalvarırcasına istemesine dayanamamış, bir anda karımın üstüne atlamıştı… Kolay mı? Yarı yaşında, kızı yaşında, piliç gibi, güzel, gencecik bir kadın… Metin abi 45 yaşında, karım 23… Çırılçıplak… Bacakları aralanmış, içine yarak girsin diye bekliyor yatakta… Amı su içinde, pırıl pırıl parlıyor ışıkta… Eğilip önce o sulu amcığı hırsla, hırpalayarak yalamaya başladı. Ben de yanlarında izliyorum elim sikimde… Bir yandan yalıyor, bir yandan homurdanıyordu sürekli… Söyledikleri beni iyice azdırıyordu,

    “Oh güzel amcıklım benim… Oh azgın fahişem… Ne tatlı amcığın varmış senin… Deli ettin beni be kadın… Öldürdün sen beni… Yavrum benim… Amcığının sularını içerim senin… Amına koyarım ben senin aşkım… Demek Metin abini istiyorsun ha… Seni sikmemi istiyorsun ha… Merak etme yavru kuşum… Metin abin seni şimdi sikicek… Bu güzel amcığına koyacak senin… Hem de kocanın yanında… Kocanla beraber, kocanın yatağında sikicem seni… Ohhh… Bebeğim benim… Taşbebeğim…”

    Somura somura karımın amcığını yalayan Metin abi en sonunda doğrulup taş kesilmiş koca yarağını karımın sırılsıklam amına geçiriverdi. Karım benim boşalttığım amcığına giren kalın yabancı erkek yarağının verdiği zevkle sımsıkı sarılmıştı Metin abiye… İyice ikiye ayırdığı bacaklarını erkeğin belinde kavuşturmuş, amındaki sikin daha da girmesini istercesine kendine çekiyordu.

    Zevkle sikişiyorlardı ikisi… Ben de yanlarına yaklaşıp karımı okşamaya, memelerini sıkıştırmaya başladım. Metin abi pozisyon değiştirmek için sikini karımın amından çıkarınca bu kez ben karımı üstüme çektim. Bir anda sikimi içine alan karım sikimin üstünde deli gibi inip kalkmaya başlamıştı.

    Karım memelerini benim göğsüme sürtüne sürtüne sikimi alırken Metin abi de arkasından yaklaşmış, karımın kalçalarını ısırıyor, minik deliğini yalıyordu. Bugüne kadar benim delemediğim incisini, göt deliğini… Karım amının içinde bir yarak, göt deliğinde yabancı erkeğin dili, çıldırmaya başlamıştı.

    Biliyordum ki o yalanan göt deliği az sonra Metin abinin sikini alacaktı içine, mecburdu buna… Nitekim beklediğim gibi, yalaya yalaya göt deliğini su gibi tükürük içinde bırakan Metin abi doğruldu. Karımın belini tutup sikini o emilmiş, ıslanmış, kaygan göt deliğine dayadı. Yukarıdan bir tükürük bırakıp sikini de ıslattıktan sonra zorlamaya başladı.

    Karım ilk anlarda acıyla bağırdı bir süre… Fakat aldığı zevkin de etkisiyle, benim alttan karıcığımın kalçalarını ikiye ayırmamın da yardımıyla kalın siki santim santim arkasına aldı. Karımın acı çığlıkları zevk çığlıklarına dönüştü.

    İki erkek önden arkadan pompalıyorduk karımı… Ben sokuyordum, Metin abi çıkarıyordu. O sikini sokarken ben çıkarıyordum. Senkronize bir şekilde sikiyorduk Gül’ü… Sonunda hepimiz zevkle boşaldık.

    Yatağa uzanıp kaldık. Karım ortamızdaydı. İlk defa grup seks olayı yaşamıştık. İnanılmaz bir zevk almıştım. Diğerlerine baktığımda onların da benden farksız olduğunu gördüm. Sarsılmış, yıpranmış, yorgun bedenlerimizle bir süre dinlendik. Karım iki elini iki yana uzatıp sikimizi tuttu,

    “Delisiniz siz…“ dedi gülümseyerek… “Beni de delirttiniz. Zevkten öldürdünüz iki yandan… ”

    Okşaya okşaya kaldırdı ikimizinkini de… Tekrar giriştik. Sabaha kadar sürdü sevişmelerimiz…

    Artık karım ikinci bir erkeğe hayır demeyi, karşı çıkmayı bıraktı. Zevkini aldı çünkü… Çok seviyor grup seksi… Her canımız çektiğinde Metin abiyi çağırıyoruz evimize, iki erkek karımı doyasıya sikiyoruz, sike doyuruyoruz.

    Hayatımızdan memnunuz. Tek sorunumuz kaldı, Metin abiye karım gibi seksi, ateşli bir kadın bulup evlendirmek… O zaman dörtlü grup zevkini tadabiliriz. Bekliyoruz, arıyoruz.

    Bir Filmle Başladı

    Bizim hikayemiz, iki yıllık evlilikten sonra kocamın porno koleksiyonunu keşfetmemle başladı.

    Her yeni evli çift gibi normal bir seks yaşantımız vardı. İkimiz de genciz, hormonlarımız tavan yapmış, durmadan sevişiyoruz. Ben o ilk gece, gerdek gecesi sıkıntısını atlattıktan sonra hiçbir çekincem, korkum kalmamış vaziyette, kocamın biraz aşırı isteklerine yetişmeye çalışıyordum.

    Kocamın her sevişme talebinde, biraz mırın kırın ettikten sonra okşamalarına, sırnaşmalarına dayanamıyor, arkasından gelecek zevkleri bildiğimden fazla itiraz etmeden bacaklarımı aralayıveriyordum.

    İlk aylar günde iki, günde bir derken iki günde bire, üç günde bire düşen sevişmelerimiz yine de zevk veriyordu bana, kocam zevkten bayıltıyordu her seferinde beni… İki yılın sonunda artık sevişmek için hafta sonlarını bekler olmuştuk kendiliğinden… Kocama sorduğumda yorgunum, stres, şu, bu diye geçiştiriyordu. Ben de kabullenmiştim bu durumumuzu…

    Bir gün büyük temizlik yaparken gardrobun üzerine toz almak için çıktım. Kocamın kullandığı bölümde, kullanılmayan kışlık giysilerin arkasına gizlenmiş gibi duran bir kutu dikkatimi çekti, indirip baktım.

    Bir sürü CD vardı kutunun içinde… Merakla rastgele birini aldım, dizüstü bilgisayara takıp baktığımda film olduğunu gördüm. İngilizce filmin başında masum ev kadını olan başroldeki kadın kahraman, filmin sonlarında grup sekse dalıyor, çırılçıplak koca koca penisli erkeklerle sevişiyordu durmadan… Önceden haberi olmayan kocası da tesadüfen durumu öğrenince aralarına katılıyordu.

    Önce kocamın bunları izlediğini öğrenmenin şaşkınlığı, sonra da “yoksa evlendiğim adam bir seks sapığı mı” diye endişeler içerisinde, şaşkınlıkla filmi izlerken giderek tahrik olduğumu, ıslandığımı, önünü alamadığım bir şehvete kapıldığımı fark ettim.

    Yatağın üzerinde uzanmış ekrandaki sahnelerden gözümü alamıyordum. Elim eteğimin altından önüme gitti istemsizce… Külodumun üzerinden amımı okşarken az sonra parmaklarım içime daldı. Filmdeki kadın iki erkeğin arasında tost yapılırken ben de kendimle oynamaya başladım. Kadın feryat figan boşalırken ben de nefes nefese orgazm oldum.

    İşim bitince ıslak parmaklarımı çıkarıp eteğime kuruladım. Kutudaki diğer CD'lere baktım, hepsinin de aynı şekilde porno olduğunu gördüm. Hepsi seçmece erkekler, kadınlar birbirlerine veryansın ediyorlar her filmde, kıyasıya sevişiyorlardı.

    Tamam, kocamdan öğrendiğim, bana yapmasını, zevk almasını öğrettiği şeyler elbette var ama, bu filmlerde gördüklerim aklımı başımdan aldı. Ağzım açık kalıyordu her filmi seyrettiğimde…

    Sapık kocamın hayli geniş bir beğeni yelpazesi vardı. Zencisi, beyazı, genci, orta yaşlısı, her türlü kadın, her türlü erkek rol alıyordu filmlerde… İkili, üçlü, kalabalık gruplar, masturbasyon sahneleri, sado mazo öyküler, fetişler…

    Ben birini takıp diğerini çıkarırken akşam olmuş, kocam işten gelmişti. Bana seslendiğinde yatak odasına gelmesini söyledim. Meraklı bakışlarla kapıdan içeriye girdiğinde ben yatağın ortasında çırılçıplak, yarı uzanmış vaziyette oturuyordum. Etrafımda yatağın üzerine saçılmış CD’ler, laptopun ekranında oynayan bir porno film… Gördüğü manzara buydu. Tepkimi ölçmek ister gibi yüzüme baktı. Ben de ifadesiz bir yüzle ona baktım.

    “Sonunda buldun mu hazineyi?” dedi kısaca…

    Ekranda oynayan filmin sesini kıstım biraz, inlemeler, çığlıklar azaldı.

    “Buldum. Ama neden tin tin gardroplara gizlediğini, sakladığını anlayamadım. Gerçekten, neden sakladın bunları benden?” Yatağın üzerine oturup bana baktı,

    “Ne bileyim, bana kızmandan,beni sapık diye yaftalamandan korktum işte… Kızmadın mı peki?”

    “Önce kızmıştım evet… Ama birkaç tanesini izleyince fikrim değişti.” Eğilip dudaklarıma bir öpücük kondurdu kocam,

    “Demek fikrin değişti? Hoşuna gitti mi peki?”

    Ben de onun öpücüklerine karşılık vermeye başladım. Dudaklarına yumuldum, kucağına uzanıverdim hemen… Üzerime eğilip öpmeye başladı beni… Hala filmden gelen sesler duyulabiliyordu odanın içinde… Elini bacaklarımın arasına atıp zevkten kabarmış amımı avuçladı. İnledim.

    “Amın ıslanmış, su içinde kalmışsın karıcım…” dedi dudaklarımı yerken…

    “Evet… Saatlerdir senin sapık filmlerini izliyorum… Senin yüzünden azdım. Senin bu adi porno filmlerin yüzünden… Deli ettin beni… Gelişini iple çektim.” diye yanıtlarken elimi kalkmış sikine attım, pantolonun üzerinden sıkıp okşadım. Kocam,

    “Benim adi pornolarıma bayılmış gibisin aşkım…” derken ben elimi çoktan fermuarının içine sokmuş, sertleşmiş sikini dışarıya almıştım bile… Başımı kucağına eğip başını ağzıma aldım, yalamaya, emmeye başladım.

    “Evet pis sapık… Senin adi pornolarına bayıldım. Hadi onlar gibi yap sen de… Sik beni… O kadınların dediği gibi… Fuck me…” dedim bir yandan yalamaya devam ederken…

    Orada film koptu. Ne zaman soyundu kocam, ne zaman birbirimize daldık, hatırlamıyorum. Bilgisayardaki filmde sikişenleri seyrede seyrede biz de sikiştik. Evire çevire sikti kocam… Filmde ne yapıyorlarsa bana aynısını uyguladı, filmden kopya çekti beni sikerken… Öyle bir gece yaşadık ki, ilk balayı aylarımızda bile yaşamamıştık böylesini…

    Karım porno filmlerimi bulmasın diye saklamıştım gerçekten de… Fakat bulup da kızmadığını görünce bayram yaptım. Ona da bayram yaptırdım tabi… Harika, seksi karım, o gece filmlerdeki porno yıldızlarına taş çıkartır bir performans sergiledi bana… Ne emmesi kaldı, ne gömmesi… Önden arkadan ağızdan sikmediğim yerini bırakmadım.

    O günden sonra da pornolar, sevişmelerimizin ana aksesuarı oldu. Soyunup yatağa giriyor, bir süre filmi izledikten sonra biz de onların eşliğinde birbirimize giriyorduk. Filmdeki sevişenlerin görüntüleri, inlemeleri bizi alabildiğine tahrik ediyor, havaya sokuyordu.

    “Neden daha önce yapmadık bunu kocacım” diyordu her sevişmeden sonra… “Öyle tahrik oluyorum ki bunları izlerken… Sanki biz sevişirken onlar da yanımızda sevişiyorlar. Grup seks yapıyor gibi hissediyorum kendimi…”

    “Sen de grup seks yaptığımızı düşün karıcım… Bak şu zencinin yarağına bak… Nasıl da sokuyor kadına… Düşünsene, o yarak sana girse ne yaparsın? Nasıl bağırtır seni herif…” Ekrana bakıyordu karım,

    “Aman istemem aşkım… Baksana kolum kadar var kara şey… Amıma girse yarar geçer beni bu yarak… Offf… Bu incecik kadın bu koca yarrağı nasıl alıyor amına böyle?” Karımın içinde gidip gelirken bir yandan da konuşuyordum,

    “Merak etme, alırsın sen de… O kadından neyin eksik? Amcığını doldurur bu yarak… Zevkten geberirsin…” Karım bacaklarını belime dolamış sikimin zevkini çıkarırken gözünü ekrandan ayırmıyordu,

    “Ohhh… Gebertir valla… Ama sen yanımda olmalısın. Zorlamaya kalktığında, canımı yaktığında engel olursun, di mi kocacım?” Hızlandım karımın amında, sikimi saplarcasına sokup çıkarırken,

    “Bak sen şu terbiyesize… Elin zencisiyle sikişmek istiyorsun ha? Hem de benim yanımda?” Kikir kikir güldü karım,

    “Ama ne güzel olurdu aşkım… Senin yanında yabancı erkeğin sikini yemek… Ohhh… Sikin büyüdü içimde, hissediyorum. Sen de zevk alıyorsun değil mi? Karını sikseler yanı başında… Hatta sen de bu zenciyle beraber siksen beni… Oohhhh…”

    “İnanmıyorum sana ya… Ağzına alıp yalamazdın ilk evlendiğimizde… Şu haline bak… Azgın orospunun teki oldun başıma… Beni de pezevenk yaptın çıktın.”

    “Evet… Evet aşkım… Azgın orospu oldum senin yüzünden… Sikişmeyi sen öğrettin bana… Orospuluğu da senin pornoların öğretti… Ohhh… Sik beni… O erkeklerle beraber sik kocacım… Pezevenk kocam… Dümbük kocam… Aranıza yatırın, beraber sikin beni… Her yerime sokun… Ohhh… Onlar siksin, sen seyret beni… Aşkımmm… Erkeğimmm… Hızlan… Hızlan… Aaahh… Geliyorummm….”

    Bazen öyle azıyorduk ki, kapıdan içeri girer girmez sevişmeye başlıyorduk. Film seyretmeye bile zaman bulamadan seks yapıyorduk. İşte o anlarda birbirimizi azdırmak için olmadık şeyler söylüyor, olmadık fantezilerin hayalini kuruyorduk. Hep başkaları, etrafımızdaki başka erkekler, kadınlar vardı bu fantezilerde…

    “Ev sahibi sikiyor seni karıcım…” diyordum karımı sikerken… “Hasan bey koca sikini sokuyor sana… Kirayı almayacakmış güzel sikişirsen…”

    “Ohhh… Siksin kocacım… Ev sahibi siksin beni… Merak etme… Çok güzel muamele yaparım ben ona… Üste para bile verir bana… Hadi geçir sikini Hasanım… Oh, çok büyükmüş senin sikin… Kocamın sikinden daha büyükmüş. Ah ne güzel sikiyormuşsun sen… Harika… Ohhh… Sen beni sikerken, kocam da sizin evde, senin karını sikiyor… Ne güzel… Ooohhh…”

    Bir başkasında işyerinde beraber çalıştığımız, evimize gidip gelen Metin abiyi alıyorduk yatağa… Bizden yaşlıydı ama kendine bakıyordu. Yakışıklıydı. Spor salonlarına gidiyordu hep, üçgen vücutlu, sırım gibi bir şeydi… Karım altıma yatarken onun ismiyle hitap ediyordu bana,

    “Hadi Metin abi… Sik arkadaşının karısını… Amına koy… Kocam senin kadar güzel sikemiyor beni… Hadi o gelmeden sik beni Metin abi… Ooohhh…”

    “Ulan orospu… Ulan kahpe… Demek Metin abi ha? Al ulan sana Metin abinin yarağı…”

    “Evet o kocacım… Yakışıklı arkadaşın senin… Sporcu arkadaşın… Yakışıklı Metin abin… O siksin beni… Söyle ona… Sikini geçirsin bana… Çok güzelmiş siki… Harikaymış… Ohhhh…”

    Kökleye kökleye, bağırta bağırta, vurdurarak sokuyordum amına sikimi… Bir yandan da hınçla bağırıyordum.

    “Ohh… Al bakalım yarak nasıl olurmuş gör… Sikilmek ne demekmiş anla… Kocan böyle sikemez seni yavrum benim… Bebeğimm…” diye diye sikiyordum karımı… Çılgınlar gibi boşalıyorduk.

    ***

    Kocamla bambaşka bir seks yaşantımız olmuştu o pornolar sayesinde… Doymaz, bıkmaz olmuştuk seks yapmaktan… Orgazmdan orgazma sürüklenmeye bayılıyordum. Müptelası olmuştum.

    Bir Pazar günü AVM alışverişinden dönmüştük. Her zaman olduğu gibi mini etekle dekoltelerle mağazaları dolaşmıştım bütün gün… Erkeklerin bana sikecek gibi bakmalarına deli oluyordu kocam… Utanmazlar, ben ne kadar mini eteğimi çekiştirsem, kapamaya çalışsam da, gözlerini degajemden, mini eteğimin açıkta bıraktığı ince çoraplı bacaklarımdan ayırmıyorlardı kocam yanımda olduğu halde…

    Kocam da özellikle biraz aramızda mesafe bırakıyordu. Ben yalnız başıma gezinirken, mağazalardaki rafların arasında erkeklerin yiyecek gibi bana bakışlarını birebir izliyordu uzaktan…

    Öyle ki, eve geldiğimizde ikimiz de dolmuş vaziyetteydik. Elimizdeki poşetleri olduğu gibi yere bırakıp birbirimize sarıldık. Çılgınca öpüşüyorduk. Kocamın elleri mini eteğimin altına dalmış, külodumu, amcığımı mıncıklayıp duruyor, dudaklarımı öpüp ısırırken,

    “Azgın karı… Elin adamlarına göstermediğin yerin kalmadı. Teşhirci fahişe… Hem onların sikini kaldırdın, hem benim… Şu amcığına bak, nasıl sulanmış… Şimdi bir güzel yatırıp sikeyim seni de gör gününü orospu…” diye inleyip duruyordu.

    “Ohhh… Sik… Hadi sik beni aşkım… Nasıl da bakıyorlardı karına? Sikecek gibi bakıyorlardı… Oohhh… Yaraklarını kaldırdım di mi kocacım? Beni sikmek için kalktı o yaraklar… Bana geçirmek için… Hadi onların yerine sen geçir bana… Yatır beni… Sik beni…”

    Tam kendimi yere bırakıp kocamı üstüme çekmek üzereydim ki telefonu çaldı. Açmak istemedi önce… Kırmızı görmüş boğa gibi bana saldırmakla meşguldü. Fakat çalmaya devam edince küfürler savurarak elini cebine atıp telefonunu çıkardı. Ben aldırmadan önünde diz çökmüş, fermuarını açıp taş gibi sikini dışarıya çıkarmış, yalamaya başlamıştım bile…

    “Efendim Metin abi?” deyince işyerindeki arkadaşının, bizim yatağımızdaki afrodizyak seks fantazilerimizin baş kahramanının aradığını anladım. Ara sıra uğrar, bir iki sohbet ederdik, bazen yemeğe kalırdı Metin abisi…

    Kocamın eli saçlarımın arasında gezinirken başımı kasıklarına çekiyor, sikini ağzıma sokmaya çalışıyor, bir yandan da telefonda cevap yetiştiriyordu. Zevkten inlemelerini Metin abisi duymasın diye de çabalıyordu zavallı… Sikini ağzımdan çıkarıp fısıltıyla,

    “Gelmesin aşkım… Bahane uydur şuna… İşimiz var bizim… Sevişmek istiyorum ben…” dedim. Sanki ben bunu söylememişim gibi devam ediyordu konuşma,

    “Tamam abi… Müsaitiz abi… Ne demek canım? Biz de dışarıdan geldik şimdi… Hemen mi? Gel tabi canım… Bekliyoruz… Biraları almayı unutma gelirken abi…”

    Telefonu kapatıp beni ayağa kaldırdı. Sarılarak elini önüme daldırdı tekrar… Külotlu çorabın üzerinden amımı yoğurmaya başladı. Huysuz çocuklar gibi çemkirdim kocama… Dudaklarımı büzerek sinirle fırça attım,

    “Bırak allasen… Ben gelmesin, işimiz var diyorum, sen davet ediyorsun adamı… Tam azmışım, sevişelim diye deli oluyorum, senin yaptığına bak…” Büzdüğüm dudaklarıma yumuldu kocam,

    “Kızma hemen karıcım… Yakınlardaymış. Hemen gelmeyecek olsa bir posta atardım sana ama… Neyse… Geceye bırakırız biz de sikişmeyi…” Kollarından kurtulmaya çalıştım.

    “Rüyanda görürsün sen…” dedim. “Bana koca lazım, o da şimdi lazım… Ateşimi söndürecektik ne güzel… Gece falan istemiyorum işte… Sen git Metin abinle seviş…” Memelerimi avuçlarken,

    “Deli karı… Azgın şey… Ben niye sikişeyim Metin abiyle… Sen sikiş… Ateşini o söndürsün senin… Hazır senin kızgınlığın üstündeyken, amcığın yarak diye yanarken siksin seni… Hep sevişirken hayalini kuruyorduk ya, fırsat bu fırsat işte… Gelir gelmez sikiş onunla… Benim yanımda… Ben varken…”

    Pantolonun önünden çıkardığım siki şimdi çoraplı bacaklarıma sürtünüyordu. Taş gibi sertliğini hissedebiliyordum.

    “Manyak şey… Sapık… Onlar fanteziydi. Gerçek değildi ki…” dedim.

    “Neden olmasın… Hadi sikiş onunla… Tam filmlerdeki gibi… Benim yanımda siksin seni… Ohhh… Sikini geçirsin güzel amcığına senin… Hadi karıcım, olmaz deme hemen…”

    “Bırak dedim sana… Ne geniş adamsın sen yaa… Pezevenk koca… Sen hayal kurmaya devam et… Bırak beni de bir iki meze falan hazırlayayım. Madem sikmiyorsun beni…”

    Zorla elinden kurtuldum. Gerçi Metin abinin hemen gelecek olması yüzünden bırakmıştı kocam ama perişan vaziyetteydi. Önünden çıkmış, havaya dikilmiş sikini eliyle tutup içeri sokmaya çalışıyordu homurdanarak… Ben mutfağa giderken kapı çalınıyordu zaten… Metin abi gelmişti.

                                                    ***

    Karım mutfağa giderken ben de derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Sonra da kapıyı açtım, Metin abiyi karşıladım. Ellerindeki poşetlerin bir kısmını aldım. Her zamanki gibi eli kolu dolu gelmişti. Buz gibi biralar, cipsler, çikolatalar, karım için kaliteli bir kırmızı şarap… Beraber mutfağa yürürken,

    “Abi ne zahmet ettin yaa… Hep böyle yapıyorsun. Bir sürü şey almışsın yine…” dedim.

    “Ne zahmeti canım? Benim de canım sıkıldı, size uğrayayım dedim. Rahatsız ederim diye korkuyordum ama, sen ille de gel deyince…”

    Karımı görünce şöyle bir duraladı. Baktım, az önceki yaramazlığımız yüzünden karım biraz dağınık görünüyordu. Beyaz ince bluzunun üstten iki düğmesi açılmış, içindeki kırmızı sütyenin dantelleri, irice göğüslerinin çatalı görünüyordu. Açılmış bluzuyla, altındaki mini eteği, siyah çorapları, yüksek topuklu lame terlikleriyle öyle seksi bir hali vardı ki…

    Eh, az önce tüm ateşimize rağmen yarım kalan seks oyunumuzla yataktan yeni çıkmış, yeni sikilmiş gibi görünüyordu güzel karım… Öpüşmekten dudakları şişip kızarmış, saçı başı dağılmış… O da elini uzatıp bira poşetini alırken,

    “Hoş geldin Metin abi…” diye seslendi cilveli bir tavırla… “Ben de bir iki yiyecek şey hazırlayayım demiştim. Şu biraları dolaba koyayım, kalanlar ısınmasın” diyerek döndü, buzdolabının kapağını açtı.

    Elindeki bira şişelerini buzdolabına yerleştirmeye başladı. Alt raflara şişe koymak için eğildiğinde diri kalçalarını geren mini eteği biraz daha yukarıya sıyrılmış, daha da mini hale gelmişti. Bacakları neredeyse baldırlarına kadar görünür olmuştu. Kıpırdanıp hareket ettikçe o muhteşem kalçaları sanki yatakta sevişir gibi görünüyordu gözüme…

    Yutkundum. Gözlerimi karımın dolaba domalmış, uzun bacaklarını ortaya koymuş görüntüsünden ayıramıyordum. Sanki bilerek yapıyor, az önce yarım bıraktığım zevki yüzünden intikam alır gibi davranıyordu orospu karım… Silkinip kendime gelmeye çalıştım. Baktım, Metin abi de benden farksız vaziyetteydi. O da hareketsiz kalmış, vurulmuş tavşan gibi karıma bakıyordu. Ben öksürünce kendini topladı, bana baktı,

    “Gel Metin abi, biz içeriye geçelim. Gül bir şeyler hazırlar getirir.”

    Salona gidip oturduk. Televizyonda spor programı vardı, onu açtık. İzlemeye başladık. Karım mutfakla salon arasında gidip geliyor, bira, çerez, meyve falan getiriyordu. Önümüzdeki sehpayı donattı. Bizim ısrarımızla o da oturup kendine şarap doldurdu. Hep beraber yemeye, içmeye başladık.

    Sık sık karımla göz göze geliyorduk. Koltukta oturduğu yerde eteklerini toplamaya, frikik vermemeye çalışıyordu her normal kadın gibi… Bacaklarını bitiştiriyor, yan oturuyor, eteğini çekiştiriyordu. Biz iki bira, karım iki kadeh şarap içtikten sonra ortam iyice ısındı. Muhabbet koyulaştı. Karımın kahkahalarının dozu arttı. Metin abi sürekli fıkralar anlatıyor, hepimizi güldürüyordu.

    Biralarımız bitince karım mutfaktan bira getirmek için gittiğinde ben de yardım edeyim diyerek arkasından gittim. Buzdolabına eğilip bira alırken arkasından pantolonumun önünü şişirmiş, sertleşmiş sikimi dayadım karımın götüne…

    “Ne yapıyorsun, bırak…” dedi karım dolabı kapatırken… Ben boynunu öpücüklere boğarken huylanıp kaçınmaya çalıştı karım,

    “Asıl sen ne yapıyorsun karıcım? Eteğini kapatıp duruyorsun. Madem mini etek giydin, bırak kendi haline, eteğin açılıversin. Adamcağız bacak görsün biraz… Külot görsün. Güzellik görsün. Kaç senedir dul zavallı adam… Özlemiştir ev ortamında çıplak kadın görmeyi, göt bacak dikizlemeyi… Göstersene biraz adama, sevaptır…”

    “Manyak sapık… Aptal… Olur mu öyle şey? Bırak beni, huylandırıp durma… Azdıracaksın beni de kendin gibi…”

    “Az öyleyse… Adam yanı başımızda işte… Her sikiştiğimizde bunun hayalini kurmadık mı?… Biraz açılıp saçılıver, biraz gösteriver, ne olur? Karımın güzelliklerini görsün Metin abimiz… Bütün gün elin adamlarına gösterip durdun, abime de göster… Yabancı değil ya…” Kulak memelerini yalıyor, dişlerimin arasında ısırıyordum hafif hafif…

    “Sonra da siksin beni öyle mi? Bırak beni pezevenk… Asıl yabancı olmadığı için gösteremem ona… Yüz yüze bakıcaz onunla… Hep sikmek ister sonra… Bırak…”

    Zorla, balık gibi kıvranıp kollarımın cenderesinden sıyırdı, kurtuldu elimden, içeriye gitti. Ben de biraz mutfakta kaldım, olayın heyecanıyla taş gibi olmuş sikimin sertliğinin inmesini bekledim.

                                              ***

    Şu pezevenk kocam delirtecekti beni… Neler söylüyordu böyle? Tövbe tövbe… Tamam fantezi yapıyorduk ama, şimdiye kadar hep yatakta kalmıştı kurguladıklarımız… Sikişmemiz bittikten sonra anmıyorduk bile… Bu gece nedense işi iyice ilerletmeye çalışıyordu adam… Azgınlık başına vurmuştu herhalde…

    Yalnız laf aramızda, ben de etkilenmiyor değildim olaydan… Zaten yarım kalan sevişmemiz yüzünden ateşim başıma vurmuş vaziyetteydi. Bir de içtiğim şarap yüzünden olmalı, başım dönmeye, içim yanmaya başlamıştı. Kasıklarımda karıncalar yürüyordu sanki… Alevden bir lav eriyik halinde damarlarımda geziniyor, aç bedenimi ateşe atıyordu.

    Salona gittiğimde Metin abi kalkıp elimden bira şişelerini aldı. Alırken parmaklarımız birbirine temas etti bir an, ürperdim. Neden böyle olduğunu anlayamıyordum. İçerde kocam götüme sikini dayadığında böyle bir şey hissetmemiştim oysa… Şimdi yabancı bir erkeğin eli elime temas etti diye hazla ürperiyordum, içim eriyordu zevkten…

    Yerimize oturup devam ettik. Ben biraz tedirgindim. Fakat şarap kadehini dolduran Metin abinin uzattığı bardağı onunla beraber fondip yapınca neşem yerine geldi tekrar… Kocam da gelip bize katıldı. Muhabbet kaldığı yerden aynı şekilde sürüyordu.

    Artık kendimi kasmayı bırakmıştım. Tam kocamın istediği gibi rahatlamış, gülüyor, konuşuyor, bacaklarımı gözlerden saklamaya çalışmıyordum. Eteğim iyice sıyrılmıştı. Ara ara Metin abinin bakışlarını yakalıyordum. Dikkatsizce sıyrılan eteğimde, bacaklarımda dolaşıyordu o bildik, sikici erkek bakışları…

    İçim bir hoş olmaya başlamıştı. Sıcak basmıştı. Bluzumun düğmeleri zaten açıktı, birini daha açtım parmaklarımla oynarken… Sütyenim iyice açığa çıktı. Metin abinin bakışları mıknatıs gibi oraya döndü konuşmanın ortasında…

    Ben iyice tahrik oldum, mayıştım. Yayıldım. Kocamın gözleri de aynı şekilde açılıp saçılan karısının üzerinde dolaşıyordu istekle, şehvetle… Onun “güzelliklerini gösteriver” diyen sesi kulaklarımda çınladıkça ben biraz daha açıyordum kendimi… İki erkeği hayran hayran kendime baktırmak hoşuma gidiyordu. Sadistçe oynuyordum onlarla…

    Sonunda yere oturup kağıt oynayalım dedik. Sehpanın üzeri dolmuş, oynayacak yer kalmamıştı çünkü… Ben kağıt destesini getirdim. İki erkeğin yanına oturup kartları dağıttım, kağıt oynamaya başladık.

    Gırgır şamata oyun sürerken ben artık iyice dikkatsiz olmuştum. Bacaklarımı ayırıyor, şarap kadehine uzanırken memelerimi açıyor, iki erkeği delirtmek için elimden ne gelirse yapıyordum. Sanırım külotlu çorabın üzerinden kırmızı külodumu bile görüyordu adamlar…

    Metin abi de, kocam da gözlerini benden ayıramıyorlardı. Çoğu kez bana bakmaktan hata yapıyorlar, ellerindeki kağıtları şaşırıyorlar, kahkahalar patlıyordu bir anda… Sonunda iyice yoruldum. Ayağa kalktım. İki erkek oturdukları yerden bana bakıyorlardı. Elimi alnıma götürdüm,

    “Beyler, müsaadenizle… Ben biraz çarpıldım galiba… Siz devam edin, ben şu koltuğa uzanayım biraz… Sen yabancı değilsin Metin abi…” diyerek üçlü koltuğa gittim, sırt üstü uzandım.

    Gerçekten başım dönüyordu. Bacaklarımı uzatıp gözlerimi kapattım. Altımda mini eteğim olması önemli değildi, zaten görecekleri kadar görmüşlerdi ne varsa…

                                                   ***

    Karım koltuğa uzandığında bacakları iyice açılmıştı. Harika görünüyordu. Nefes alıp verirken inip kalkan göğüsleri, düğmeleri sütyene kadar açılmış bluzuyla, sıyrılan mini eteğiyle, uzun, çoraplı bacaklarıyla ölümüne seksi görünüyordu karıcığım…

    Baktım, Metin abi benden çekiniyor bir yandan, hemen önündeki seksi manzarayı kaçırmak istemiyor bir yandan… Oturduğu yerde elini önüne bastırıp kıpırdanıp duruyor, yan yan kaçamak bakışlarla sereserpe yatan karımı dikizlemeye çalışıyor… Adeta işkence gibi… Onu biraz rahatlatmaya karar verdim. Ayağa kalktım,

    “Bu biralar çişimi getirdi yaa… Ben gidip bir rahatlayayım Metin abi, sen devam et…” diyerek yalpalaya yalpalaya çıktım salondan… Ben yokken olacakları fena merak ediyordum. Banyoya gidip musluğu açtım. Hemen geriye dönüp salon kapısının yanında mevzilendim.

    Metin abi sırtı kapıya dönük, gözü karımda, çarpılmış vaziyetteydi. Bir ara kapıya dönüp baktı, suyun sesini duyunca işediğimi düşünüp rahatladı, tekrar karıma döndü… Eli sikinin üstünde, kalkan sertliğini oğuşturup duruyordu. Yavaşça ayağa kalktı, karımın uzandığı koltuğun yanına gitti. Fısıltıyla karıma seslendi,

    “Gül… Gül…” diye, eliyle omzundan tuttu. Karımdan ses çıkmadı. Gözleri kapalıydı hala… “Gülüm… Canım… Aşkımm…”

    Metin abi elini karımın bacağına götürdü, tüy gibi, hafifçe bacaklarında dolaştırdı elini… Uzandığı yerde arkasını dönen karımın kalçaları olduğu gibi Metin abinin gözlerinin önündeydi şimdi… Uzun uzun okşadı karımın bacaklarını… Elini eteğinin üzerinde, kalçalarında, incecik belinde, omuzlarında dolaştırdı. Karım uykusunda hoşnutlukla, inler gibi sesler çıkarıyordu her yeri okşandıkça… Zevk alıyordu.

    Baktım, normal işeme süresini geçiriyorum, gidip suyu kapattım. Banyodan geldiğimi haber veren ayak sesleriyle yürüdüm, salona girdim. Metin abi benim sesimi duyunca hemen karımı okşamayı bırakmış, yere oturuvermişti. Yüzünün kızarıklığı, önünün kabarıklığı geçmemişti ama… Sanırım adrenalin tavan yapmıştı Metin abide…

    Biraz daha sohbet ettik. Biz konuşurken karım uykusunda döndü, sırtüstü uzandı. Bacağının biri dizden yukarıya kıvrılmış, diğerini uzatmıştı. Mini eteği kasıklarına kadar sıvanmıştı bu durumda… Külotlu çorabın danteli, içindeki kırmızı tangası görünüyordu incecik siyah çoraptan…

    Yutkundum. Öyle güzeldi ki karımın görüntüsü… Üstelik bunu sadece ben değil, yanımda yabancı bir erkek de benimle beraber izliyordu. Görmezden geldim. Uzun bir süre Metin abinin de manzarayı izleyip sindirmesine, adamın iyice azmasına izin verdim. Sonra kalkıp,

    “Hay Allah, şarap çarptı galiba Gülümü… Ben şunu kaldırıp yatırayım Metin abi…” diyerek karımı kaldırdım. “Hadi aşkım, burada uyuma, yatağımıza gidelim…” dedim.

    Mırıldanarak kalkan karımın eteği beline çıkmış, kırmızı tanga külodu bile görünüyordu ayaktayken… Metin abinin istekli bakışları üzerimizdeyken çekiştirip düzeltmeye çalıştım becerebildiğim kadarıyla, sonra da koluna girip yatak odasına götürdüm. Bluz, etek, külotlu çorap, tanga ne varsa üzerindekileri çıkardım. Çırılçıplak vücuduna şeffaf minicik fantezi geceliklerinden birini geçirip yatağa uzattım.

    Doğrulup peri kızı gibi yatakta yatan karıma baktım bir an… Bembeyaz, çıplak vücudunu örten minik tül gecelikle öyle güzel, öyle seksi görünüyordu ki… Dayanamadım. Eğilip bacaklarını araladım, karıcığımın kaymak gibi, kutu gibi amını yalamaya başladım.

    Ben amının dudaklarını somurdukça, sertleşen klitorisini emdikçe karım sesli sesli inlemeye başladı. Zevk alıyordu karım… Göz kapakları yarım açılıp bana baktı şehvetle… Aldığı zevk nedeniyle uykusu biraz açılmış gibiydi… Bacaklarının arasına girdim. Sikimi pantolondan çıkarıp iyice ıslanmış, su içinde kalmış amına sürtmeye başladım. Elini uzatıp sikimi okşadı.

    “İstiyor musun?” dedim fısıltıyla… “Yarağımı geçireyim mi amcığına?” Kedi gibi gerindi karım,

    “Evet… İstiyorum… Çok istiyorum hem de… Hadi sok onu bana…” dedi inleyerek…

    “Hadi gel aşkım…. Kalk, içeriye gidelim… Metin abiyi de delirt bu kılığınla… Üçlü seks yapalım… İkimiz aramıza alıp sikelim seni… Zevk verelim sana…” Sikimi yavaş yavaş sokuyordum amına… Zevkle inledi,

    “Hayır…” dedi. “Sapık şey… Sadece sen… Sen sik beni…”

    Hayır demesine rağmen amı su içindeydi, zevk suları amından taşmaya, götüne süzülmeye başlamıştı. İyice içine girdim, bir iki gidip geldikten sonra çıkardım sikimi… Zevkle inleyen karımı öylece, bacakları ikiye ayrık, kıvranırken bıraktım. Sikimi pantolondan içeri sokup salona döndüm.

    Beni bekleyen Metin abiyle içmeye devam ettim. Arada kalkıp içeriye gidiyor, karımın amını yalayıp geri dönüyordum. Bir sonraki gidişimde yine sikimi çıkarıp amına sokuyor, tekrar çıkarıyor, aynı şekilde karımdan içeriye gelmesini istiyordum.

    “Hayır, hayır, hayır…” diye inliyordu ben üstünde tüm ağırlığımla çıplak bedenini ezerken… Bacaklarını belime dolamaya, benim çıkmama izin vermemeye çalıştı ama başaramadı.

    “Madem benim istediğimi yapmıyorsun, ben de seni sikmicem… Kal öyle sulu amcığınla… Yarak diye kıvran…” Yine kalkıp çıktım, içeriye gittim.

    Metin abi merakla bana bakıyordu. Önümdeki kabarıklık saklanamaz haldeydi. Sanki ne yaptığımı anlamış gibi gülümseyerek bakıyordu bana…

    “Hayrola? Gül uyumamış galiba arkadaşım…” dedi önümü işaret ederek… “Ah siz gençler… Aklınız fikriniz sekste… Hiç fırsat kaçırmıyorsunuz. Ne mutlu size…“

    Önce pantolonun önüne baktım, ıslanmıştı. Sonra Metin abinin yüzüne baktım düşünceli bir tavırla… Bir kısa an kararsızca bocaladım. Sonra,

    “Metin abi… Gel bak, sana ne göstericem…” diyerek içeriye çağırdım adamı…

    Yatak odamıza doğru giderken Metin abi merakla peşimden geliyordu. Ben kapıda durunca o da durdu. İçeriyi gösterdim başımla… Uzanıp baktı.

    Karım yatakta sereserpe uzanmış, kırmızı gece lambasının ışığında, üzerinde tül mini gecelikle yatıyordu. Bacakları aralıktı. Az önce sikimi çıkarıp kalktığım şekilde kalmıştı. Memeleri inip kalkıyordu derin nefeslerle… Bir eli memesini avuçlamış, kabarık ucunu parmaklarıyla kavramıştı. Diğer elinin parmakları da önünde, amcığının üzerindeydi. Fısıldadım,

    “Nasıl? Güzel değil mi?” dedim adama… Offf… Çırılçıplak karımı yabancı bir erkeğe gösteriyor, fikrini soruyordum. Heyecandan ölmek üzereydim. Metin abi yutkundu, konuşabilmek için bir nefes aldı,

    “Deli misin? Böyle güzel, böyle seksi kadın görmedim ben… Senin karın bir harika arkadaşım… Çok şanslı köpeksin sen…”

    “Evet Metin abi… Çok şanslıyım. Böyle güzel, seksi, hep yarak isteyen, istekli bir karım var benim… Sen de görüyorsun işte…” Durdum, heyecanla karımın güzelliklerini seyreden adama baktım, “Sen de onu istiyorsun değil mi? Sikmek istiyorsun karımı…” Bana dönüp bir şeyler söyleyecekti, engel oldum “Ben yokken karımın bacaklarını, her yerini okşadın salonda, gördüm. Her zaman gözün benim karımın üstünde… Benim için problem değil abi, aksine heyecan verici, tahrik edici… Aslında karım da içten içe seni istiyor, ama bunu kabul etmiyor bir türlü…”

    “Deme ya… Ulan arkadaş, hastayım senin karına… Ne otuzbir çektim senin karın için bilemezsin. Ah, bir sikebilsem senin gösterip de vermeyen orospu karını… Dünyalar benim olurdu. Nasıl yapalım peki? Karını nasıl razı edeceksin? Yoksa tecavüzü düşünmeye başladım ben…”

    “Sen burada sessizce, hazır kıta bekle… Hiç sesini çıkarma… Ta ki ben seslenene kadar…” diyerek içeriye girdim.

    Yatağın yanında durup karıma baktım. Bakarken üzerimde ne varsa çıkarıp attım, çırılçıplak kaldım. Karımın üzerine eğilip her yerini öpüp yalamaya başladım. Karım yine inlemeye başlamıştı gözleri kapalı… Huşu içinde, tüm bedeninde dolaşan ellerimin verdiği zevkin tadına bakıyordu.

    Ellerimle karımın her yerini dolaştım. Sonunda dudaklarımı kasıklarına gömüp amını yalamaya başladım. Ellerini saçlarımın arasında dolaştırıyor, beni kendine çekiyordu. Ben de ağzımı kocaman açmış, kutu gibi amcığının dudaklarını ağzımın içine doldurmaya, emmeye çalışıyordum. Dilimle sikiyordum karımı… Karım zevkten kalçalarını indirip kaldırıyor, yatağı dövüyordu kalçalarıyla… İncecik geceliği yırtıp attım, çırılçıplak bıraktım karımı…

    Başımı kapıya çevirdiğimde Metin abi de soyunmuş, adem baba vaziyetinde sikini eliyle sıvazlayarak bizi izliyordu. Loş kırmızı ışıkta, elinde benimkinden uzun, koca sikiyle bir şeytan gibi göründü gözüme… Karımı sikmeye hazırlanan bir şeytan… Onun deli gibi bakan gözlerinin önünde karımın bacaklarını araladım, sertleşmiş sikimi karımın amına soktum bir hamlede…

    “Aahhh…” diye inleyerek sarıldı bana karım… Birkaç kez gidip geldim. Karım altımda kendini kaybetmiş gibiydi. Yarağımı yedikçe kıvranıyor, inliyor, bağırıyordu,

    “Ohhh… Çok güzel… Sik beni kocacım… Geçir amıma… Sik… Sik… Doyur beni…”

    İyice zevke gelmiş, geri dönülemez noktalara ulaşmıştı karım… Bir anda çıktım içinden, kalktım. Metin abiye elimle gelmesini işaret ettim. Karım amcığı bir anda boş kalınca hoşnutsuzlukla homurdanmış, gözlerini açmıştı nedenini öğrenmek için…

    Önce bana baktı, sonra çırılçıplak yanımda dikilen Metin abiye… İkimiz de önümüzdeki dimdik erkeklik organlarımızla ona bakıyoruz, heyecan içinde… Ellerini kasıklarına götürüp ıslak amını, bacaklarının içlerini okşarken hırsla homurdandı,

    “İlle de siktireceksin beni ha? Peki… İstediğin gibi olsun benim pezevenk kocacım… Gel Metin abi… Sik şu pezevengin karısını… Amına koy karısının… Çok istiyor sikilmemi… Ben de… Ben de istiyorum. Dayanamıyorum artık… Biriniz gelip sikin beni… Bekletmeyin…“

    Metin abi benim yer vermemle, karımın yalvarırcasına istemesine dayanamamış, bir anda karımın üstüne atlamıştı… Kolay mı? Yarı yaşında, kızı yaşında, piliç gibi, güzel, gencecik bir kadın… Metin abi 45 yaşında, karım 23… Çırılçıplak… Bacakları aralanmış, içine yarak girsin diye bekliyor yatakta… Amı su içinde, pırıl pırıl parlıyor ışıkta… Eğilip önce o sulu amcığı hırsla, hırpalayarak yalamaya başladı. Ben de yanlarında izliyorum elim sikimde… Bir yandan yalıyor, bir yandan homurdanıyordu sürekli… Söyledikleri beni iyice azdırıyordu,

    “Oh güzel amcıklım benim… Oh azgın fahişem… Ne tatlı amcığın varmış senin… Deli ettin beni be kadın… Öldürdün sen beni… Yavrum benim… Amcığının sularını içerim senin… Amına koyarım ben senin aşkım… Demek Metin abini istiyorsun ha… Seni sikmemi istiyorsun ha… Merak etme yavru kuşum… Metin abin seni şimdi sikicek… Bu güzel amcığına koyacak senin… Hem de kocanın yanında… Kocanla beraber, kocanın yatağında sikicem seni… Ohhh… Bebeğim benim… Taşbebeğim…”

    Somura somura karımın amcığını yalayan Metin abi en sonunda doğrulup taş kesilmiş koca yarağını karımın sırılsıklam amına geçiriverdi. Karım benim boşalttığım amcığına giren kalın yabancı erkek yarağının verdiği zevkle sımsıkı sarılmıştı Metin abiye… İyice ikiye ayırdığı bacaklarını erkeğin belinde kavuşturmuş, amındaki sikin daha da girmesini istercesine kendine çekiyordu.

    Zevkle sikişiyorlardı ikisi… Ben de yanlarına yaklaşıp karımı okşamaya, memelerini sıkıştırmaya başladım. Metin abi pozisyon değiştirmek için sikini karımın amından çıkarınca bu kez ben karımı üstüme çektim. Bir anda sikimi içine alan karım sikimin üstünde deli gibi inip kalkmaya başlamıştı.

    Karım memelerini benim göğsüme sürtüne sürtüne sikimi alırken Metin abi de arkasından yaklaşmış, karımın kalçalarını ısırıyor, minik deliğini yalıyordu. Bugüne kadar benim delemediğim incisini, göt deliğini… Karım amının içinde bir yarak, göt deliğinde yabancı erkeğin dili, çıldırmaya başlamıştı.

    Biliyordum ki o yalanan göt deliği az sonra Metin abinin sikini alacaktı içine, mecburdu buna… Nitekim beklediğim gibi, yalaya yalaya göt deliğini su gibi tükürük içinde bırakan Metin abi doğruldu. Karımın belini tutup sikini o emilmiş, ıslanmış, kaygan göt deliğine dayadı. Yukarıdan bir tükürük bırakıp sikini de ıslattıktan sonra zorlamaya başladı.

    Karım ilk anlarda acıyla bağırdı bir süre… Fakat aldığı zevkin de etkisiyle, benim alttan karıcığımın kalçalarını ikiye ayırmamın da yardımıyla kalın siki santim santim arkasına aldı. Karımın acı çığlıkları zevk çığlıklarına dönüştü.

    İki erkek önden arkadan pompalıyorduk karımı… Ben sokuyordum, Metin abi çıkarıyordu. O sikini sokarken ben çıkarıyordum. Senkronize bir şekilde sikiyorduk Gül’ü… Sonunda hepimiz zevkle boşaldık.

    Yatağa uzanıp kaldık. Karım ortamızdaydı. İlk defa grup seks olayı yaşamıştık. İnanılmaz bir zevk almıştım. Diğerlerine baktığımda onların da benden farksız olduğunu gördüm. Sarsılmış, yıpranmış, yorgun bedenlerimizle bir süre dinlendik. Karım iki elini iki yana uzatıp sikimizi tuttu,

    “Delisiniz siz…“ dedi gülümseyerek… "Beni de delirttiniz. Zevkten öldürdünüz iki yandan… ”

    Okşaya okşaya kaldırdı ikimizinkini de… Tekrar giriştik. Sabaha kadar sürdü sevişmelerimiz…

    Artık karım ikinci bir erkeğe hayır demeyi, karşı çıkmayı bıraktı. Zevkini aldı çünkü… Çok seviyor grup seksi… Her canımız çektiğinde Metin abiyi çağırıyoruz evimize, iki erkek karımı doyasıya sikiyoruz, sike doyuruyoruz.

    Hayatımızdan memnunuz. Tek sorunumuz kaldı, Metin abiye karım gibi seksi, ateşli bir kadın bulup evlendirmek… O zaman dörtlü grup zevkini tadabiliriz. Bekliyoruz, arıyoruz.

    Önce Açıköğretim Sınavında Gözleriyle Sikti! (Sevim 39 Y., Ankara)

    Merhaba arkadaşlar. Adım Sevim. 39 yaşındayım, 1.65 boy, 73 kilo, beyaz tenli, balık etli birisiyim. Evli ve bir çocuk sahibiyim. İlköğretimde sınıf öğretmeniyim. Eşime bağlı, mutevazi hayatı olan birisiyim. Ama son zamanlarda erkeklerin bakışları beni tahrik etmeye başlamıştı. Kocamın artık bana yetmediğini düşünüyordum.

    Açıköğretim sınavı için görevli olduğum okula geldim. Gözetmenlik yapacağımı sınıfa girip, sınava girecek öğrencileri bekliyordum. Tek tek gelmeye başlamışlardı, herkesin sırasını gösteriyordum. İçeriye birden mükemmel seviyede çok yakışıklı birisi girmişti. Manken gibiydi. Kasli yapısı vardı. Gözlerimi üstünden alamamıştım. Yerine oturdu. Sürekli bakışmaya başlamıştık. Kimliğini kontrol etmeye gittiğimde, bana yiyecek gibi bakıyordu, içim titremişti. 26 yaşında, karizmatik bir gençti. Adı Engin idi. Kimliği verirken elim eline değdi. Gülümsedi. Masaya oturduğumda aklım başımdan gitmişti. Tanrım, ne yapıyordum? Resmen canım istiyordu onu. Kibarca, "Herkes sizin kadar güzel gözetmen olsa keşke!" dedi. Gülümseyerek teşekkür ettim. Sınav bitene kadar sürekli bakışmıştık. Yürüdükçe arkamdan kalçama baktığına emindim. Sınıftaki camdan yansımaya baktığımda gerçekten kalçama bakıyordu.

    Sınav bitene kadar sürekli baktı. Sürenin sonuna kadar bekledi. Süre bitince de sınav kağıdını en son o getirdi verdi. Gülümsemesi beni tahrik ediyordu. Sınav kağıdıyla birlikte, katlanmış bir de küçük not kağıdı bırakmıştı. O gittikten sonra heycanla not kağıdını açıp baktım, "Çok hoş bir bayansın, seninle sadece bir çay içmek istiyorum. Dışarıda bekliyor olacağım." yazıyordu. Heyecandan titriyordum. Kabul etmemek için kendime söz veriyordum. Ama içimden bir seste bu fırsatın kaçmayacağını söylüyordu.

    İsim bittikten sonra okulun dışına çıktım. Kenarda arabayla bekliyordu. Uzaktan görünce elini kaldırdı 'Buradayım' der gibi. Yanına gitme zorunluluğu hissettim birden. Arabaya bindim, "Merhaba!" dedim. O da, "Ben Engin!" dedi. "Biliyorum, kimliğinde yazıyordu, ben de Sevim!" dedim. "Mado var şurda, çay icelim mi?" dedi. Kabul ettim. Çaylarımızı içerken sohbet ediyorduk. Diksiyonu düzgündu. Etkiliyordu konuşmasıyla. Kendisinin uzaktan kumandalı araçlara ilgisi olduğunu söyledi, "İstersen götüreyim, kullanırız!" dedi. Fazla geç kalamayacağımı, eşimin bekleyeceğini söyledim. "Fazla uzak değil, gider değişik bir gün geçiririz!" dedi. Kabul ettim.

    Gittiğimiz yer Gölbaşında ailesine ait Bağ eviydi. Yüksek duvarları olan, büyük bir bahçesi bardı. Bizden başka kimse yoktu. Heyecan basmıştı beni. Uzaktan kumandalı arabasını bahçeye çıkardık. Oynamaya çalışıyordum. Bana öğretmek için kumandayı elimden tutup, arkama yaslanıp gösteriyordu. Resmen aletini kalçamda hissediyordum. Konuştukça sıcak nefesi boynuma, kulağıma geliyordu. Tahrik olmuştum. Kalçamı iyice ona yaslamıştım. Biraz öyle durduktan sonra, kulağıma çok güzel olduğumu söyledi. Ben artık dayanamadım ve birden dönüp dudağına yapıştım. Bahçede deli gibi öpüşüyorduk. Dilini ağzımın içinde gezdiriyordu, çok güzeldi. Bir yandan da iri kalçalarımı okşuyordu. İçeri gitmek istediğimi söyledim. İki eliyle popomdan kaldırdı, ben de bacaklarımı beline dolayıp, kucağında öpüşe öpüşe eve girdik...

    Kendi odasına götürdü beni. O beni soyarken, ben de onu soymaya başladım. Çırılçıplak kalmıştık. Yarağı kocaminkiyle aynı uzunlukta, fakat daha kalın ve daha düzgün şekilliydi. Tertemizdi, hiç kıl falan da yoktu. Hemen eğilip emmeye başladım. Mis gibi kokuyordu. Taşaklarını emerken inlemeye başlamıştı. Sonra beni üzerine ters alaraki o da benim amımı yalamaya başladı. Bir yandan da parmağını götüme sokuyordu. Delirmek üzereydim, vıcı vıcık olmuş amımdan sular akıyordu, "Sik artık!" diye bağırıyordum. Fazla yalvartmadı, beni sırtüstü yatırıp kasıklarımdan tutup yatağın kenarına çekti, bacaklarımı omzuna alıp, yarrağını usulca kaydırdı amıma. Dibini bulduğunda, belimden tutarak deli gibi sikmeye başladı. Okadar hızlı girip çıkıyordu ki amıma, kasıkları kasıklarıma çarptığında 'Şap şap şap!' sesler geliyordu. Okadar güzel sikiyordu ki, sesim kısılacaktı inlemekten ve bağırmaktan...

    Ben çoktan orgazm olmuştum, fakat o halen sikmeye devam ediyordu. Ben ikiniciye orgazm olurken, yarrağını çıkarıp, göbeğime ve göğüslerime doğru boşaldı. Sıcacıktı dölleri. İkimiz de aynı anda boşalmıştık. Yanyana uzandık ve dinlendik biraz. "Duşa girelim! dedi. "Tamam, ama saçımı ıslatmamam lazım, değilse kocam şüphelenir!" dedim. Elleriyle sadece vücudumu yıkadı. Sonra yine odaya geçtik ve öpüşüp sevişmeye başladık. Az sonra yarağı yeniden sertleşmişti. Bu sefer kendisi sırtüstü yattı ve beni ata biner gibi yarrağına oturttu. Deli gibi zıplıyordum. Zıpladıkça da 95 beden göğüslerim hopluyordu. Göğüslerimi avuçluyorken uçlarını ısırıyordu. Çığlıklarımı duydukça, "Gönlünce bağır aşkım!" diyordu. O henüz boşalmamıştı, ama ben yine orgazm olup boşalmıştım. Yorulmuştum, indim üzerinden ve yatağa attım kendimi...

    Beni yüzüstü çevirdi ve kaba etlerimi öpüp, ısırıp, emmeye başladı. Kocam hiç yapmıyordu bunu, işi bitti mi arkasını döner uyurdu hemen. Engin bu arada götümün yanaklarını yoğuruyor, arasıra iyice ayırıp, göt deliğime dilini değdiriyor, deliğin etrafını yalıyordu. Parmağını götüme sokup, "Seni burdan da sikmek istiyorum!" dedi. "Tamam yap, fakat ilk kez olacak!" dedim. Biraz daha yaladı, parmağıyla genişletmeye çalıştı, sonra beni domaltıp yarağını sokmaya çalıştı, çok zorladı fakat giremedi. Yarrağının başı giriyordu, gerisi girmiyordu birtürlü. Aslında girerdi, ben eve geç kalırım telaşıyla kendimi çok kasıyordum. "Ordan başka bir zaman yapalım canım!" dedim. Beni kırmadı. Ben de onun yarağını yalayarak boşalttım...

    Toparlandık ve beni evimin yakınına bıraktı. Birbirimize telefon numaralarımızı vererek vedalaştık. Artık Engin'le her fırsat bulduğumuzda sikişeceğim.

    [Sevim]