Posts
219
Last update
2023-10-03 10:52:54

    --Özlenen Sevgili--

    Oranı varmıydı Aşkın ?

    Hangi müfredata uygundu ?

    Yüzde kaç seviyorduk birbirimizi?

    Bırak

    Zaman dursun

    Kovalamasın yelkovan akrebi

    Efsunlu gözlerinle sebepsizce severken beni

    Bilemedim hangi kelimelerde gizlendiğini aşkın

    Dudaklarında

    Acemice kırılırken mühürler

    Deşifre ederken sevdanı

    Tövbeleri bozulan bir dilsizin yeminindesin

    Aşk lisânında kopuyor tufanlar

    Kaybolup giderken gözünün karasına

    Yelken açtım umuda

    Sımsıkı

    Sarılmak isterken yüreğine

    Masumca sığındım limanına

    Hadi !

    Biat edelim Aşka

    Sevda türküleri söylerken ben

    Korkutmasın seni,

    Sırtımıza giydiğimiz ateşten gömlek

    Kader

    Üzerimizden oynadığı kumarını

    Gördüm diyemediğimiz için

    Anlayamadık, çekilen Restin / Blöf olduğunu

    Şimdi

    Yorgun kalbimde sadece senin yüreğin varken

    Hiç gitmesen diyorum..

    TC Levent Balkan Geceden / Karalamalar

    Ne güzel bir kelime;

    Sen bilirsin…”

    Sıfır sorumluluk, sonsuz huzur.

    Kim ne yapmak istiyorsa, gönlü nerede hoş olacaksa orada olsun.

    Kimseyi yolundan çevirme gibi çabalarım yok.

    Kimseyle kavgalarım yok.

    Bugünlerde o kadar çok kullanıyorum ki…

    Hem eskilerin de dediği gibi;

    ‘Sen bilin’ deyince kavga çıkmazmış.

    Sen bilirsin deyip geçiyorum...

    🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤

    KEŞKE SIRP GALİP GELSEYDİ

    Ömer Seyfettin’in "PİÇ" adlı kitabından güzel bir hikaye..

    "Ömer Seyfettin asker bir yazardır, İstiklal savaşında birçok cephede savaşmıştır. Filistin cephesinde olan hatırasını okuyalım:

    "Almanların yenilmesiyle savaş bitmiş mütareke imzalanmıştı Filistin’den çekiliyorduk bir kaç arkadaş subayla karşı tarafın subaylarıyla çekilme işlerini görüşmek için görüşmeye gittik. Karşı tarafta Fransız üniformalı bir subay bana sık sık bakıyor gözünü benden ayırmıyordu. Ben buna bir mana veremiyordum.

    Fransız subay yerinden kalkıp bana doğru geldi ve nasılsın Ömer Seyfettin dedi. Beni nerden tanıyorsun ben bir yüzbaşıyım öyle tanınacak kadar üst düzey bir kumandan değilim dedim.

    Ömer ben seninle İstanbul da askerî lisede beraber okudum ben falancayım deyince hayretler içinde baktım hatırladım. Hep dini Kur'an-ı eleştiren Osmanlıyı devamlı kötüleyen vatan bayrak sevgisi olmayan bir öğrenci idi amma yine de Fransız subayı olması normal değildi.

    Peki, nasıl böyle oldun dedim.

    Dedi ki: Ne zaman bir savaş olsa Türkler galip gelse içimde üzüntü oluyordu. Türkler kaybetse zarar görse içimde bir sevinç oluyordu, çoğu zaman kendimi ayıplıyor neden böyleyim diyordum. Bir gün Anneme ısrarla bunun sebebini sordum.

    - Dayanamayacağım anlatayım dedi. İstanbul hastanesinde görevli bir Fransız doktor vardı hastaneye gidip gelirken onunla birlikte oldum ve sen o Fransız doktorun oğlusun babanın bundan haberi olmadı, şimdi sen öğrendin dedi.

    Zaten babam zannettiğim çoktan ölmüştü. O hastaneye gittim şu tarihte burada çalışmış şimdi Fransa’ya dönmüş olan şu isimli doktorun adresi var mı dedim, adresi verdiler. Fransa’ya gittim babamı buldum. Olanları, Annemin sözlerini söyledim. Her şeyi unutmadım, anneni gerçekten sevmiştim dedi ve beni kabul edip nüfusuna yazdırdı. Fransız okullarında eğitimimi tamamladım ve gördüğün gibi bir Fransız subayı olarak karşındayım Ömer Seyfettin dedi.

    Şimdi ben milletini bayrağını dinini eleştirenleri gördükçe acaba onlar da böyle piç mi diye düşünüyorum???

    Ömer Seyfettin

    Selam olsun,

    Gönlü güzel insanlara... İçinde kin tutmayanlara... Birbirini Allah icin sevenlere... Hani bir selam beklersin ya.. Uzaklardan. kimden olursa olsun.. Unutulmamışım diye, İşte o selam benden size olsun..

    Her seyi Allah için yapanlara... Allah icin bir araya gelenlere...

    Bakiyorum dap ediliyor

    sürekli cenneti arıyorsunuz;

    Sizin İçin

    Tekkede,

    Manastirda,

    Camide, Kilisede...

    Tek korkunuz

    Cehenneme gitmek...

    Korkma!

    Dürüst ol!

    Ekme bu tohumu yüreğine,

    Varsa sana yetecek kadar yiyeceğin, bir de başını sokacak evin,

    İnsanoğluna kulluk etmiyorsan, eğilmiyorsan.,

    iki büklüm karşısında,

    Sevin be kardeşim,

    _______________Zaten Cennettesin...

    Ömer Hayyam..

    Allah'ım Senden dinde derinlik, ömürde bereket, bedende sağlık, rızıkta genişlik, ölümden önce tövbe, ölüm anında şehadet, ölümden sonra mağfiret, hesap anında af, cehennem azabından emân, cennetten nasip istiyoruz. Bizi Kerim olan Cemalini görmekle rızıklandır. Dünyada ve ahirette, mahşer gününde mahcup ve mahzun olmaktan cümlemizi muhafaza eyle. Bizim günaha olan ısrarımız, Senin affetmeye olan ısrarın karşısında zerre bile değildir. Bu zerrelerde boğma bizleri, günahlarımızı affet. Bizi hoşnutluğuna, teveccühüne ve ilâhî nefhalarına yaraşır şekilde muhabbetinle sevindir. Bir kişiye dahi olsa bizim elimizle hidayet nasib eyle. Şüphesiz ki bu, hayırların en kalıcısıdır.