Günlerin kıymetini bilmeyenin yılları çabuk geçer.
Atasözü.

Günlerin kıymetini bilmeyenin yılları çabuk geçer.
Atasözü.
Mevlüt kandılı demek peygamber efendımızın Doğum günü demek
hanı Doğum gunlerınde hedıye alıyoruz ya sevdıklerımıze peygamberımızede hedıye verelım bugün bolca selavat getırelım kandilimiz mübarek olsun
O âlemlere rahmet, âlemler O'na hasret..
Bu dünya da O'na tam ittiba ile Gönül huzurunu yakalayabilmeyi,
Âhirette ise O'na kavuşmanın sevincini yaşayabilmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin.. Amiinn 🌹
Mevlid-i Şerîf gecemiz mübarek olsun..
O âlemlere rahmet, âlemler O'na hasret..
Bu dünya da O'na tam ittiba ile Gönül huzurunu yakalayabilmeyi,
Âhirette ise O'na kavuşmanın sevincini yaşayabilmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin.. Amiinn 🌹
Mevlid-i Şerîf gecemiz mübarek olsun..
"أحبّ القوي، أحبّ من يستطيع انتزاع نفسه من أيِ شيءٍ لا يُلائمه ."
Güçlü olan kişiyi seviyorum.. Kendine uymayan herhangi bir şeyden kendisini geri çekebileni seviyorum..
insanoğlu seksen yıl cehennemde yanmayı göze alıyor da, burada bol bol akan sulardan abdest alıp yumuşacık halılar üzerinde namaz kılmaya yanaşmıyor.
mahmud ustaosmanoğlu kuddise sirruhu
ölüm gelmekte sende gitmekte olduğuna göre buluşma çok yakın'
“Şüphe yok ki,
Allah Teala'nın yer yüzünde kapıları vardır.
Bu kapılardan bir de kalptir.” -
Hazreti Ali Radıyallahu anh -
namazdan en çok sevabı, namaz esnasında Allah’ı en çok hatırında tutan almaktadır.
mahmud esad coşan
"أعظمُ قوةٍ يحصل عليها الانسان هي ضبطه لِنفسه ."
İnsanın ulaşabileceği en büyük güç kendini kontrol edebilmesidir.
Allahım! Bize korkundan öyle bir pay ayır ki, bu, sana karşı işlenecek günahlarla bizim aramızda bir engel olsun. Itaatinden öyle bir nasib ver ki, o bizi cennete ulaştırsın. Yakininden öyle bir hisse lutfet ki dünyevi musibetlere tahamml kolaylaşsın"
Gözlerini sadece kendi kusurlarını görmek için açan kimse, ruhunun yeni bir hayat bulduğunu görür.
"Başkalarının görüşüne saygımız ancak o grüşlerin Kur'an'ımıza ve Sünnet'imize aykırılık göstermemesi durumundadır."
Çiçek Solar..
İnsan Solar ..
İlimse Bakidir...
.. Allah'dan uzaklık gurbettir..
Tüm insanlar senin vatanın olsa da...
SEMERCİ...
Semerkand’da bir semerci ustası, oğluyla beraber hem semer yapar, hem de eskiyen semerleri tamir eder, baba-oğul hayatlarını böylece devam ettirirlermiş. Semerci ustası, mesleğinin alametlerinden olacak ki; çalışırken üzerinde oturduğu koltuğunu da semerden yapmış. Bu semerin gizli bir bölmesini de para kasası olarak kullanmaktaymış. Semerde kasa olduğunu oğlu bile bilmezmiş. çalışılır kazanılır, paralar bu kasada biriktirilirmiş. Olacak bu ya, baba tüccarın bir aylığına Semerkand’dan ayrılması icap etmiş. Depodaki semerleri ve dükkânı oğluna emanet etmiş. Seyahate çıkmadan önce de oğluna, kendi kullandığı semerin asla satılmamasını sıkı sıkı tembihlemiş... Babası yokken oğul, babasının tembihlediği semerin haricindeki bütün semerleri satmış. Bir akşam, yolcunun biri gelmiş ve semer almak istemiş. Adamın ısrarlarına dayanamayan oğul, biraz da kâr ederim düşüncesiyle 10 akçe olan semeri 30 akçeye satıvermiş. Baba tüccar seyahatten döndüğünde semerden yapma koltuğunun olmadığını görünce koltuğunun nerede olduğunu sormuş. Oğul, satmak zorunda kaldığını; ama üç katı kâr ettiğini heyecanla söyleyince babası şaşkına dönmüş. Kimseye bir şey söylemese de için için yanmaya başlayan baba, işi gücü bırakmış… Semerkand, Buhara, gezmedik yer, uğramadık han bırakmamış; ne çare ki semerini bulamamış. Tüccarın kaç ay, kaç yıl gezdiği bilinmez. Ama yorulduğu belli ki şu beyit dökülmüş dilinden: ” Dizimde kalmadı takat nasip arayı arayı... Dolandırdı bizi kısmet, Semerkand’ı Buhara’yı!...” Semeri bulamayacağına kanaat getiren baba eve dönerek işe koyulmuş. Gel zaman git zaman, bir semer eskitecek kadar vakit geçmiş… Bir gün, bir adam semer tamir ettirmek için dükkâna gelmiş. Semerci, yıllar önce kaybettiği semerini tanımış; ama hiç belli etmemiş. Semer sahibine “Bu semer çok eskimiş, ben size yeni bir semer vereyim; bu bende kalsın ” deyip semeri geri almak istemiş. Bu duruma çok sevinen semer sahibi, yeni semeri alıp gitmiş. Hemen semerini kontrol eden adam, parasını yerinde görünce sevinmiş ve şu beyti mırıldanmış: ” Ne lazımdır sana gezmek Semerkand’ı Buhara’yı Sana Taksim olan kısmet, gelir arayı arayı...” Velhasili ne diyordu Hz.Mevlana : "Kısmet etmiş ise Mevlâ; El getirir, yel getirir, sel getirir… Kısmet etmez ise Mevlâ; El götürür, yel götürür, sel götürür…"
⚘️⚘️⚘️
Hazret-i Mevlânâ, gönül feyzinden mahrum bir kullukta bulunanlara şöyle seslenir:
“Ey gâfil! Keşke secde ettiğin zaman yüzünü samimiyetle Hakk’a çevirebilseydin de; «Yücelerin yücesi olan Rabbim, her türlü noksan sıfattan münezzehtir.» demenin mânâsını lâyıkıyla idrâkedebilseydin. Yani sırf şekil secdesi değil, (seni mîrâca çıkaracak bir) gönül secdesi yapabilseydin! (Zira Cenâb-ı Hak secdede seni kendisine davet ederek; «…Secde et ve yaklaş.» (el-Alak, 19) buyurmaktadır.)”
"Bardak bir damlayla dolmaz..
İnsan tek sözle kızmaz..
Bütün hikayeler birikimdir."
Göze sürur, Gönle Huzur veren Rabbe sonsuz şükürler olsun..
Mevlâm koma beni bana.
Al gönlümü senden yana