Dünya, başından sonuna kadar Âhiret'e göre bir nefes gibi iken, nasıl olur da Âhiret'e değişilir...?
    في هذه الفوضى في قلوبنا امنحني اتساع،
    يا رب.
    Şu hengâme
    içinde, gönlümüze genişlik bahşeyle Ey RABB'İM...

    Hayırlı Cum'alar...

    Deprem

    Bu gün 3 defa, orta şiddetli deprem yaşadık. Bir müddet dışarıda kalsak da, sonra yine evlerimize geçtik. Rabbim bizleri maddi ve manevi musibetlerden muhafaza eylesin. Korktuklarımızdan, endişelendiklerimizden emîn eylesin. Dua ile.

    بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
    اِذَا زُلْزِلَتِ اْلاَرْضُ زِلْزَالَهَا وَاَخْرَجَتِ اْلاَرْضُ اَثْقَالَ
    هَا وَ قَالَ اْلاِنْسَانُ مَالَهَا يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ اَخْبَارَهَا بِاَنَّ رَبَّكَ اَوْحَى لَهَا الخ

    Şu sure kat'iyyen ifade ediyor ki:
    Küre-i Arz, hareket ve zelzelesinde vahy ve ilhama mazhar olarak emir tahtında depreniyor. Bazan da titriy
    or.
    Sözler

    -Gardaş orası çok dar, benim cüsse girmedi.
    -Ses var mı ?
    -Var... Çocuk.
    -Ben girerim abi…
    -Hangi ekiptensin?
    -Yok gönüllüyüm.
    -Ya sana birşey olursa?
    -Cesedimi bulursanız aileme teslim edin. Bulamazsanız aileme kaybolduğum yeri gösterin, gelip Fatiha okusu
    nlar. Allah'a ısmarladk…
    -😢😢🤲🤲🤲
    ...
    ...
    Bu ülkenin, bu milletin diz çöktüğünü göremeyeceksiniz!
    Her birimiz bir Sancaktarız.
    Ve o sancaklar asla düşmeyecek.
    Bu bizim ye
    niden dirilişimiz olacak, göreceksiniz, göreceğiz.
    İnşaAllah…

    GİTME...
    Gecenin karanlık kucağına bırakma beni!
    Taş duvar her yer,
    Bütün şehir yalın ayak,
    Kimsesiz güvercinler,
    Gitme!...
    Kanatsız yaralı bir kuşum yokluğunda,
    Nereye çarpsam yüzün,
    Nereye dönsem sevda yüklü bu hüzün
    Gitme!...
    Sarı çocuklarını döker koy
    nundan ağaçlar…
    Mevsimler küser, yıldızlar üşür…
    Gitme!…
    Yalnız bir ardıç gölgesi olur yaralı kalbim
    Güneşler söner, gölge
    ler büyür..
    Zarif bir hüzün çöreklenir şehrin üstüne..
    Gitme!...
    Yüzümde
    n sarkar külleri şehrin..
    Bir yangın yeri olur Maraş'ta hüznüm..

    ŞİLAN AVCI

    San'atlı bir nakış, nakkaşını bildirmemek olmaz.
    (Asa-yı Musa)

    Öyle ise hakikî ömrünü, bulunduğun gün bil. Lâekal günün bir saatini, ihtiyat akçesi gibi, hakikî istikbal için teşkil olunan bir sandukça-i uhreviye olan bir mescide veya bir seccadeye at. (Sözler)

    Ben bugün, doğada, bitkinin kendi her ne boyda olursa olsun, bir keçiboynuzu çekirdeğinin ağırlığının (200 mg) olduğunu, asla değişmediğini ve bu çekirdeklerin yüzyıllar boyunca Araplar'da, Selçuklu'da ve Osmanlı'da elmas ve değerli taşların ağırlığını ölçmekte kullanıldığını ve bu nedenle bugün kuyumculukta 200mg karşılığı olarak kullanılan "karat / kırat" ölçüsünün adının da keçiboynuzunun latince ismi olan "CERATONİA" ve arapça ismi olan "CARRAT" dan geldiğini öğrendim.

    Ayrıca 16 çekirdeğin "BİR DİRHEM" ettiğini öğrendim.

    Bir de bunun üstüne, bir Osmanlı altınının 33 çekirdek (yani, 2 DİRHEM + 1 ÇEKİRDEK) ağırlığında olmasından dolayı, Osmanlı'da çok süslü ve şık giyinenlere, zenginliğine atıfta bulunularak "ALTIN" gibi anlamında "İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK" benzetmesinin yapıldığını öğrendim.

    SİZ DE BİLİN İSTEDİM…

    (Alıntı)